Flüoresan Işıkları Sağlığımızı Nasıl Etkiler? Flüoresan lambalar, ofislerde, iş yerlerinde ve AVM plazalarda yaygın olarak kullanılan bir ışık kaynağıdır. Ayrıca kompak flüoresan lambaların ortaya çıkmasıyla birlikte çoğu evlerde de yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. Flüoresan lambalar, dayanıklılık ve uzun ömürlü olmalarının yanında diğer ampullere göre daha ekonomik-tirler.
Dayanıklılığı, normal akkor ampulle kıyaslandığı zaman ampule göre yaklaşık 13 kat daha uzundur. Ama bu kadar uzun ömürlü ve ekonomik olmasının yanında insan sağlığı için inanılmaz derecede zararlı olabilirler.
Flüoresan Işıkları Sağlığımızı Nasıl Etkiler?
Geçen yüzyılın son çeyreğinden bu yana, Flüoresan Işıkları ışığına uzun süre maruz kalma ile çeşitli olumsuz etkiler arasında bağlantılar olduğunu gösteren yüzlerce çalışma yapılmıştır. Bu sorunların temeli, yayılan ışığın kalitesine dayanmaktadır. Ortaya atılan teoride; temelde sadece güneş ışığından faydalanan insanlar, yakın bir zamanda elektriğin çoğalmasıyla birlikte, gecenin ve iç mekanların kontrolünü tamamen ele geçirmiştir.
Bundan önce çoğu ışık güneşten veya bir alevden geliyordu ve alevler size o kadar fazla ışık vermiyorlardı ve güneşe göre uyanıp ona göre biyolojik saatlerini ayarlıyorlardı. Ampul insanlara, geceleri pencereler olmadan kapalı odalarda veya iş yerinde daha fazla verim alabilecekleri işleri yapma şansını verdi.
Flüoresan ortaya çıktığında bu ışıkla çalışan işletmeler tabii ki ucuz ve dayanıklı bir ışık kaynağına sahip olduklarından dolayı onu benimsemişlerdir. Fakat flüoresan ışığı güneşin verdiği ışıkla elbette aynı değildir.
Güneş bize tam bir spektrum ışığı, yani görsel spektrumun tamamını kapsayan bir ışık verir. Aslında, güneşin sağladığı spektrum bize görsel spektrumdan çok daha fazlasıdır.
Akkor ışıklar da güneş kadar olmasa da tam bir spektrum verirler. Flüoresan lambalar ise oldukça sınırlı bir spektrum ortaya çıkarırlar. Vücut kimyamızın çoğu, gündüz-gece döngüsüne dayanıyor ve bu sirkadiyen ritim olarak adlandırılıyor.
Teorik olarak, güneş ışığına yeterince maruz kalmazsanız, sirkadiyen ritminiz berbat olur bu da, hormonlarınızı olumsuz etkiler ve sağlığınızı bozar. Flüoresan ışığı da bunu yapar.
Flüoresan Işıklarının Sağlık Etkileri Nelerdir ?
Flüoresan ışıkları altında çalışmayla bağlantılı olarak bozulan vücut kimyası mekanizmasının teorikte neden olduğu bazı olumsuz sağlık etkiler vardır:
- Migren
- Göz yorgunluğu
- Melatonin supresyonuna bağlı uyku problemleri
- Mevsimsel afektif bozukluk veya depresyon belirtileri
- Endokrin bozulması ve bağışıklık sisteminin zayıflaması
- Kadınlarda hormonal/adet döngüsü bozulması
- Meme kanseri oranlarında ve tümör oluşumunda artışlar
- kortizol supresyonu nedeniyle stres,
- Cinsel gelişim/ergenlik süreci bozulması
- Şişmanlık
- Agorafobi (anksiyete bozukluğu)
Flüoresan lambalarla ilgili sorunların bir başka nedeni de titreme yani titrek alevlenmedir. Flüoresan ampuller, elektrik iletildiğinde uyarılan ve
parlayan bir gaz içerir. Elektrik sabit değildir. Gerçekten hızlı atıp, açılan bir elektrikli balast tarafından kontrol edilir. Çoğu insan için, o kadar hızlıdır ki hatta sürekli açık gibi görünmektedir. Ancak bazı insanlar bilinçli olarak göremeseler bile titreşimi algılayabilirler. Ve titrek görüntü bu şikâyetlere neden olabilir:
- Migren
- Baş ağrısı
- Göz yorgunluğu
- Stres/anksiyete
Ek olarak, flüoresan ampuller, özellikle de ucuz olanlar, ortamınızdaki tüm renkleri değiştirir ve hasta görünümlü hale getirerek yeşil bir tona sahip kılabilirler. Titreşim problemleri, manyetik olanların aksine elektronik balast kullanan flüoresan lambalar kullanılarak iyileştirilebilir.
Çözüme Yardımcı Olacak Uygulamalar
Her gün, uzun süre flüoresan ışıkların altında çalışmak ya da yaşamak zorunda kalırsanız olumsuz etkilerle mücadele etmek için bazı önlemler almak zorunda kalabilirsiniz. Birincisi, güneşte daha fazla dışarı çıkmaktır. Özellikle sabah öğlene kadar ve öğleden sonraları güneşe maruz kalmak, sirkadiyen ritminizi korumanıza yardımcı olabilir. Güneş ışığını iç mekânlarınıza taşımak için bazı pencereleri açık tutmak, tavan pencerelerini kullanmak veya güneş panelleri döşemek işe yarayabilir.
Işık kaynağını güneş gibi dolgun bir spektrumla getirebilirsiniz. Piyasada, normal flüoresan ışıklara göre daha iyi bir renk sıcaklığına sahip flüoresan lambalar vardır, bunlar güneş ışığının yerini alamazlar ama zararları daha minumuna indirebilirler. Alternatif olarak, flüoresan ampulünüzün veya ışık fikstür merceğinin üzerine takılan spektrum ışık filtresi ile flüoresan ampulünüzden çıkan ışığı değiştirip daha dolgun bir spektruma sahip olabilirsiniz. Ama bunlar, cilt sorunlarına, plastik veya deri gibi malzemelerin erken yaşlanmasına ve fotoğrafların solmasına neden olabilecek daha fazla ultraviyole (UV) ışınları verme eğilimindedir.
Akkor lambalar, çoğu insanın yanıt verdiği iyi bir ışık spektrumu sağlamak için iyi bir iş çıkarmaktadır. Akkor lambaların bir başka faydası, titremeyen sabit bir ışık kaynağı olmalarıdır. Odada diğer flüoresanların yanında bir akkor ampul kullanmak, flüoresan titremeyi örterek flüoresan titremenin algılanmasını azaltır. Ve dolayısıyla sağlığı olan olumsuz etkilerinden korunmak için yeterli olabilir. Ayrıca ampuller, flüoresan ampulün sağladığı yeşil tonları dengeleyebilirler.
Bazı durumlarda fototerapi veya ışık kutusu terapisi, güneş ışığına maruz kalma eksikliğini giderebilir. Bu, mevsimsel afektif bozukluk için yaygın bir tedavi yöntemidir ve vücut kimyanızı düzenli tutmanıza yardımcı olmak için sınırlı bir süre boyunca inanılmaz derecede parlak bir ışık kullanır. Optometristler, özellikle hormonal problemler yaşayan kadınlarda, floresan ışık altında çalışmanın etkilerini önlemek için üzerlerinde çok hafif gül renginde bir renk tonu olan gözlükleri reçete etmektedirler
İnsanlara sunduğu daha tasarruflu ve uzun ömürlü bir formla talep gören floresanların sağlığa olumsuz katkıları düşünüldüğünde aslında verdiği ışığı parlak olarak nitelemek yanlış olur kanısı uyandırmaktadırlar.