Cumhuriyet ve Demokrasi Kavramları
29 Ekim 1923 Cumhuriyetin İlânı ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti kurulmuş ve demokrasi ile cumhuriyet kavramları birlikte anılr olmuş hatta aynı anlamda kullanılmıştır. Her iki kelime de sadece birbiriyle karıştırılmakla kalmayıp, kendi başlarına da farklı tanımlamalara ve bakış açılarına tabi olumuştur. Gerek demokrasi, gerekse cumhuriyet tanımlamaları ülkelere ve anlayışlara göre farklılıklar göstermektedir.
Demokrasi, yaşanılan ülkenin vatandaşlarının, organizasyon veya devlet politikasını şekillendirmede eşit hakka sahip olmasıdır. Cumhuriyet ise hükûmet başkanının, halk tarafından belli bir süre için ve belirli yetkilerle seçildiği yönetim biçimidir. Bu genel tanımlamalardan da anlaşılacağı üzere cumhuriyetle yönetilen ülkelerde demokrasi vazgeçilmezdir.
Cumhuriyet fikri Osmanlı Devletinde ilk defa 1870’li yıllarda Genç Osmanlılar ve Mithat Paşa tarafından tartışılmıştır. Arapça ‘cumhur’ kelimesinden Türkçeye Cumhuriyet olarak geçen kavram monarşiye karşı, devlet başkanının halk tarafından seçildiği ve halk iradesince meşrulaştırıldığı devlet şekli anlamında kullanılmıştır.
29 Ekim 1923 Cumhuriyetin İlânı
- I. Dünya Savaşı sonrasında Osmanlı tarafından imzalanan Mondros Antlaşmanın şartları çok ağırdı. Başkent İstanbul, İzmir ve diğer Osmanlı topraklarının İtilaf Devletleri tarafından işgali bu gerekçeyle yapıldı. Bu işgal hareketleri, Türk Ulusal Hareketi’nin ortaya çıkmasına yol açtı. Büyük önder Mustafa Kemal Paşa, Çanakkale Savaşı’nın öne çıkan ismi oldu. Bu süreçte onun önderliğinde ulusal hareketin öncüleri ve savaşçıları en zor şartlarda örgütlenmeye, vatan savunması ve kurtuluşuna yönelik bir hazırlığa girişti. 19 Mayıs 1919 tarihinde Atatürk’ün Samsun’a çıkışı ile birlikte Türk Kurtuluş Savaşı başlatılmış oldu.
Bu onurlu ve kahramanlık dolu özgürlük savaşı sonrasında, 18 Eylül 1922 tarihi itibarıyla ülkedeki tüm düşman kuvvetleri ülkeden kovuldu. Böylece Nisan 1920’den beri ülkenin meşru hükûmeti konumunda olan Ankara merkezli Türk rejimi, Türkiye Cumhuriyeti esasları ve siyasi sistemi zemininde gelişmeye başladı. 1 Kasım’da Türkiye Büyük Millet Meclisi, saltanatı kaldırdı ve 623 yıllık monarşik Osmanlı resmen tarih sahnesinden silindi. 24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Lozan Antlaşması, Osmanlı İmparatorluğu’nun devamı niteliğindeki yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin uluslararası alanda tanınmasını sağladı. 29 Ekim 1923 tarihinde de hepimizin bildiği gibi yeni başkentimiz Ankara’da, cumhuriyet resmen ilan edildi.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve ilk cumhurbaşkanı olan Mustafa Kemal, çağdaş yaşam ve yönetim esaslarına dayanan yeni bir Türk devleti oluşturmak amacıyla bir çok yeniliğe imza attı. Demokrasi geleneği bizden çok eski ülkelerden bile ileri haklar vatandaşlara, onun zamanında verildi. Türkiye Büyük Millet Meclisi, 1934 yılında çıkan Soyadı Kanunu ile kendisine “Atatürk” soyadı verildi.