Ay Nedir? Özellikleri ve Hareketleri Nelerdir?

Dünya’nın tek doğal uydusu olan Ay, edebiyata ve sanat eserlerine sıklıkla konu olmuştur. Gümüşi bir görünümü vardır ve hakkında sayısız araştırma yapılmıştır. Teleskopun keşfi ile Ay hakkında bilgi edinilmeye başlanmış ve insanları şaşırtan bir uydu olduğu anlaşılmıştır.

Teleskopundan keşfedilmesinden önce de bilinen Ay’ın pürüzsüz bir yüzeye sahip olduğu düşünülmüştür. Daha sonra Galileo Galilei tarafından 1609 yılında yazılan bir kitapta teleskopik çizimlerine yer verilmiştir. Çizimler sayesinde yüzeyinin pürüzsüz olmadığı, kraterler ve dağlardan oluştuğu öğrenilmiştir.

[renkbox baslik=”Merkür Gezegeni Hakkında Bilgi; Genel ve Fiziksel Özellikleri, Tarihçesi” link=”https://bilgihanem.com/merkur-gezegeni-hakkinda-bilgi/” resim=”https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2015/01/merkur-gezegeni-hakkinda-bilgi-genel-ve-fiziksel-ozellikleri-tarihcesi.png” renk=”siyah” yenisekme=”evet”][/renkbox]

19. yüzyılın başlarında yüzeyinde bitki örtüsü ve yaşam olabileceği düşünceleri ortaya çıkmaya başlamıştır. Parlak gölgeler ve koyu denizler arasındaki ışık değişikliğine bağlı olarak Ay’da insanımsı ve hayvansı çeşitli varlıkların olduğu düşünceleri hakim olmuştur.

Ay Nedir?

Ay Nedir?Ay, Dünya’nın doğal olan tek uydusu olarak bilinir. Güneş Sistemi içinde bulunan beşinci büyük doğal uydudur. Ayın üzerinde görünen en büyük izlerine deniz denir. Bu izlere karanlık bölge ismi de verilmektedir. Bu denizler çıplak gözle görülebilir.

Gözlemciler, teleskop aracılığıyla Ay’ın kendine has olan 30.000 civarında özellik görmüşlerdir. Bunlar arasında, kraterler, dağlar küçük daireler yer almaktadır.

Ay’ın Özellikleri Nelerdir?

Ay’ın Özellikleri Nelerdir?Dünya’ya olan uzaklığı 384.000 km, yüzölçümü 30.000 km, çapı 3.500 km, büyüklüğü Dünya’nın 1/40’ı kadardır. Ay günü; 28 gün 13 saat, Güneş gününe göre Ay günü; 29,5 gündür. Ay yılı; 354 gün, Güneş yılı ise 365 gün 6 saattir. Ay’da su ve toprak yoktur.

Atmosfer yoktur ve bu nedenle ısıyı tutacak gaz da yoktur. Ay’daki gökyüzünde ısı değişikliği olması mümkün değildir. Ancak Ay’ın yüzeyi güneş ışınlarını tutar. Ay gündüz çok sıcakken, gece oldukça soğuktur. Isı değişimi gündüz yaklaşık +100 derece, gece ise -100 derece kadardır.

Isı farkı gece ve gündüz arasında oldukça yüksek olduğu için, Ay yüzeyindeki taşlar mekanik yolla parçalanır ve önce kumlara daha sonra da toza dönüşür. Hayat ve bitki örtüsü yoktur. Çünkü susuz ortamda kimyasal ayrışma olmaz. Ay’da atmosfer olmadığı için Güneş ışınlarını tutmaz ve bu nedenle aydan gökyüzü karanlık görülür.

Ay üzerine düşen meteorlar parçalanmaz ve ay yüzeyinde çukurlar açar. Bu çukurlara krater denir. Ay, küçük bir gök cismi olduğu için soğuyarak iç ısısını kaybetmiştir. Ay’da bulunan yer çekimi Dünya’da bulunan yer çekiminin 1/6’sı kadar kabul edilir.

Ay Hakkında İlginç Bilgiler

Ay Hakkında İlginç BilgilerAy herhangi bir atmosfere sahip değildir. Bu nedenle yüzeyinde kozmik ışınlara, meteorlara ve Güneş rüzgarlarına karşı tam savunmasız bir durum söz konusudur. Aynı zamanda yüzeyinde yüksek sıcaklık farkları oluşmaktadır. Atmosferi olmadığı için ses yayılmamakta ve gökyüzü her zaman karanlık görünmektedir.

Bazen küçük depremler olmaktadır. Bunun nedeni ise Dünya’nın yerçekimi olduğu varsayılmaktadır. Depremler nedeniyle yüzeyinin birkaç kilometre altında kırılmalar yaşandığı da bilinmektedir. Bazı bilim insanlarına göre; çekirdeği, Dünya gibi sıvıdır.

Sovyet uzay aracı Luna 1, Ay’a ulaşan ilk araç olarak tarihe geçmiştir. 1959 yılında gerçekleşen bu olayda, Ay yüzeyine 595 kilometre kadar yakın bir mesafeden geçmiştir.

1950’li yıllarda ABD, Ay’da nükleer bomba patlatmayı düşünmüştür. Bir gizli proje olan “Proje A119”dan daha sonra vazgeçildiği söylenmiştir.

Teoriye göre; Güneş sistemi oluşurken, Theia adında ve Mars büyüklüğündeki bir ön gezegen Dünya’ya çarptı. Bu çarpışma ile Dünya’ya devasa parçalar yayılarak, kütle çekimi ile birleşerek Ay’ı oluşturdu.

Ay’ın karanlık yüzü terimi, yanlıştır. Çünkü Ay’ın her iki yüzü de aynı miktarda güneş ışığı almaktadır. Bizim sadece bir yüzeyini görmemizin nedeni ise Ay’ın Dünya’nın yörüngesinde dönüşünü, kendi ekseni etrafında dönmesi ile aynı zamanda gerçekleştirmesidir.

Kütle çekim kuvvetlerinden kaynaklanan gel-gitlerin nedeni, ilk defa 1687 yılında Newton Principia eserinde açıklanmıştır. Ay, Dünya’nın yörüngesinde dönerken yeryüzünün bir yüzü ile daha yakın hale gelir. Dolayısıyla Ay’a yakın yerdeki sular ay tarafından kendine doğru çekilir.

Çekilen sularda kaynaklı oluşan boşlukları yan taraflardan gelen sular doldurur. Sonucunda da Dünya’nın Ay’a bakan yüzeyindeki sular yükselir ve diğer yüzdekiler alçalır.

Her yıl Ay, Dünya’dan 3,8 cm uzaklaşmaktadır. Bunun nedeni, Dünya’nın dönmesinden kaynaklanan enerjinin bir kısmının kütle çekiminden kaynaklanan gelgitsel kabarmaya aktarılmasıdır.

Gelgitsel kabarma, Ay’a bir miktar enerji gönderir ve daha üst bir yörüngenin içine doğru içer. Bu durum, dönme dolapta hızlı bir şekilde dönen kişilerin kendilerini dışarıya doğru savruluyor gibi hissetmelerine benzemektedir.

Çıplak gözle görülebilen Ay yüzeyinde bulunan karanlık düzlüklere, Ay denizi denir. Antik dönem gökbilimcileri bunların suyla dolu olduğunu düşündükleri bilinmektedir. Ama günümüzde bunların katılaşmış bazalt olduğu bilinmektedir.

Ay yüzeyindeki açık renkli bölgelere ise dağ denir. Ayın görünen yüzünde içleri bazalt dolu olan kraterlerin çevresinde birçok dağ sırasına rastlanmaktadır. Bunların kraterlerin çevrelerinde oluşan yükseltilerin kalıntıları olduğu düşünülmektedir.

Yüzeyinde gökcisimlerin çarpması sonucu oluşan çok sayıda krater vardır. Çapı 1 kilometreden büyük, yaklaşık yarım ton milyon krater, Ay yüzeyine göktaşlarının ve kuyrukluyıldızların çarpması sonucu oluşmuştur.

Kraterler sabit bir oranla oluştuğu için birim alanda bulunan krater sayısı yüzeyin yaşını tahmin etmek için kullanılmaktadır. Atmosferin hava olaylarının ve yakın geçmişte jeolojik etkilerin olmaması nedeniyle kraterler iyi korunmuştur.

Kabuğunun üzerinde regolit adı verilen taş ve tozdan oluşan bir tabaka vardır. Yüzeye çarpan gökcisimleri nedeniyle oluşan regolit, eski yüzeylerde yenilere göre daha kalındır. Denizlerde, 3,5 metre, eski düzlüklerde ise 10 ila 20 metre arasında değiştiği tahmin edilmektedir.

Regolit tabakasının altında ise kilometrelerce kalınlıkta parçalanmış kayalardan oluşan megaregolit tabakası bulunmaktadır.

Ay yüzeyine sürekli çarpan göktaşları ve kuyrukluyıldızlar nedeniyle az miktarda suyun yüzeye eklendiği tahmin edilmektedir. Günışığı suyu elementlerine ayıracak ve bunlar da Ay’ın zayıf kütle çekimi yüzünden zamanla yüzeyden kaçacaktır.

1994 yılında Clementine güney kutbunda gölgede kalmış kraterler haritalandırıldı. Bilgisayar simülasyonları yaklaşık 14000 kilometre kadar bir bölgenin sürekli gölgede kaldığını göstermiştir. Clementine görevinin bistatik radar deneyi küçük donmuş su ceplerine işaret eder.

Lunar Prospector görevinden gelen bilgiler kutup bölgeleri yakınlarında regolitin üst bölümlerinde aşırı derecede yüksek hidrojen konsantrasyonları göstermektedir. Toplam su buzu miktarının bir kilometre küt olduğu tahin edilmektedir.

Su buzu kazılarak toplanabilirse ve nükleer jeneratörler veya güneş panelleri ile donatılmış elektrik santralleri tarafından hidrojen ve oksijene ayrılabileceği söylenmektedir. Ay üzerinde kullanılabilecek miktar su bulunması, Ay’ı yaşanabilir kılmak için önemlidir. Çünkü Dünya’dan su taşımak mümkün olmayacaktır. Yine bu su buzları için kesin bilgiler bulunmamaktadır.

Ay’ın Hareketleri Nelerdir?

Ay’ın Hareketleri Nelerdir?Yeni Ay: Güneş battıktan sonra ufkun üstünde hilal şeklinden görülen ilk evredir. Enerji potansiyelinin pozitif yönde arttığı verimli zamanlardandır.

İlk Dördün: Yeni Ay görüldükten bir hafta sonra yarım daire şeklinde görülen evredir. Güneş’e göre uzaklığı 90 derece olarak görüldüğü zamandır.

[renkbox baslik=”Yıldız Nedir? Genel Özellikleri ve Tarihçesi” link=”https://bilgihanem.com/yildiz-nedir/” resim=”https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2017/11/yildiz-nedir-genel-ozellikleri-ve-tarihcesi.jpg” renk=”yesil” yenisekme=”hayir”][/renkbox]

Dolunay: İlk dördün görüldükten bir hafta sonra daire biçiminde görülen evredir. Ayın 15’inde Ay dolunay şeklini alır.

Ay Tutulması: Ay kendi yörüngesi etrafında dolaşırken bazı zamanlar Dünya yörüngesine girer. Buna Ay Tutulması denir. Ay tutulması, dolunay zamanında meydana gelir. Ay’ın Dünya’nın yörüngesine girmesiyle birlikte Güneş’ten aldığı parlaklık kaybolmaktadır.

Dünya’nın atmosferi tarafından kırılan güneş ışıkları, kırıldığı için Ay tamamen kaybolmaz. Kırılan ışıklarda mavi renk yutulduğu için, Dünya’nın gölgesi kırmızı görülür veya bakır renginde ortaya çıkabilir. Dünya, Ay ve Güneş’in değişik durumlarında kısmi Ay Tutulması sağlar.

Bu durumda, Ay’ın gölgesi Dünya üzerine tam olarak değil, kısmı olarak düşer. Ay Tutulması genel olarak yılda iki kez ortaya çıkar. Nadir olarak görülen kimi özel durumlarda, Ay Tutulması’nın ortaya hiç çıkmadığı ya da üç kez oluştuğu görülebilmektedir.

Benzer Yazılar
Merkür Gezegeni Hakkında Bilgi

Merkür Gezegeni Hakkında Bilgi
Astronomi
Yazıya Git

Yıldız Nedir

Yıldız Nedir
Astronomi
Yazıya Git

Jüpiter Gezegeni Hakkında Bilgi

Jüpiter Gezegeni Hakkında Bilgi
Astronomi
Yazıya Git

Gökada  Nedir

Gökada Nedir
Astronomi
Yazıya Git

Venüs Gezegeni Hakkında Bilgi

Venüs Gezegeni Hakkında Bilgi
Astronomi
Yazıya Git

Satürn Gezegeni Hakkında Bilgi

Satürn Gezegeni Hakkında Bilgi
Astronomi
Yazıya Git

Güneş Tutulması Nedir

Güneş Tutulması Nedir
Astronomi
Yazıya Git

Ay Tutulması Nedir

Ay Tutulması Nedir
Astronomi
Yazıya Git

En Yeniler
Charlie Chaplin Kimdir
Yaşar Nabi Nayır Kimdir
İshak Paşa Sarayı Hakkında Bilgiler
Eroin Nedir
Dalgıçlık Nedir
Deniz Suyu Nedir
Labada Otu Nedir
Lavanta Nedir


Göz Atın!

Uranüs Gezegeni Hakkında Bilgi; Genel ve Fiziksel Özellikleri, Tarihçesi

Turkuaz renkli bir top gibi resmedilen Uranüs, William Herschel adında bir gök bilimci tarafından 1781 yılında keşfedilmiştir. Güneş Sistemi’nde yer alan en uzak gezegenlerden birisidir. Dünyadan 64 kat daha büyük olan bu gezegen hakkında daha detaylı bilgilere göz atalım:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir