Fesleğen güzel kokusuyla tanınan, genellikle baharat olarak kullanılan şifalı bir bitkidir. Çiçeği birçok hastalığa şifa olan bu bitki, hem taze hem de kurutularak kullanılabilmektedir. Yaz aylarında evlerin balkonlarında mis gibi kokan fesleğenler birçok yemek için de sos olarak kullanılır. Oldukça düşük bir kaloriye sahip olması onu diyet listelerinin vazgeçilmezi haline getirmektedir. Bakır, kalsiyum, manganez, demir ve çeşitli vitaminler açısından zengin bir içeriğe sahip ola fesleğen sıklıkla tüketmemiz gereken bitkiler arasında yer almaktadır.
Fesleğen, tek yıllık ve genel olarak ılıman bölgelerde yetişen bir bitki türüdür. Yemeklerde kullanılmak amacı ile üreticiliği yapılan fesleğen, Asya kökenlidir. İlk olarak Uzakdoğu ülkelerinde yetişmiş ve savaşlarda yaraları tedavi etmek amacıyla sıkça kullanılmıştır. Yetişkin fesleğenlerin boyları yaklaşık olarak 30-40 cm arasındadır. Renkleri açık yeşilden koyu yeşile kadar değişen, yaprakları yumuşak dokulu, 1-5 cm arasındaki uzunlukta ve 1-3 cm arasındaki genişlikte olurlar.
Soğuk havaya oldukça duyarlı olan bu bitki, sıcak ve kuru ortamları sever. Farklı büyüklüklerde değişik türleri vardır. Yaprakları kokulu ve çoğunlukla koyu yeşil rengindedir. Kıvrık, kısa yaprakları ve çiçeklerinin kısa iğneleri vardır, kokusu rezeneye benzer. Fesleğen, yemeklerde, şifa kaynağı olarak bitkisel tedavilerde kullanılabilir. Yemeklerinize şahane bir lezzet ve çok güzel bir koku katar. Birçok rahatsızlığa iyi gelen bitkisel kürleri mevcuttur. Sizler içi hazırladığımız bu yazıda fesleğenin faydalarını, zararlarını ve nasıl kullanıldığını öğreneceksiniz.
Fesleğen Nedir?
Halk dilinde, fesliyen, peslan, reyhanotu, ırıhan, rahan olarak anılan fesleğen Ballıbabagiller familyasına ait olan ve Ocimum cinsini oluşturan bir bitki türüdür. Fesleğen kullanım alanı oldukça geniş, faydaları saymakla bitmeyen şifa kaynağı bir nimettir.
Fesleğen denince aklımıza ilk olarak yaydığı o muazzam koku gelmektedir. Yaz aylarında beyaz ve pembe renkli çiçek açan bu bitki oldukça narin bir yapıya sahiptir. Yaklaşık 30-40 cm boya kadar uzamaktadırlar. Bitkinin yaprakları hem taze hem de kuru olarak kullanılabilmektedir. Bunun yanında kurutulmuş tohumları da yüzyıllardır insanoğlu tarafından şifa kaynağı olarak yararlanılmaktadır.
Soğuk havaları çok sevmeyen bu bitki aşırı sıcaklarda ve aşırı soğuklarda çok çabuk kuruyup ölmektedir. Her ne kadar sıcak iklimleri sevse de çok sıcak havalarda sık sık sulanarak bitkinin kuruması önlenmelidir. Fesleğenin yetiştirilmesi de kullanıma hazır hale getirilmesi de oldukça kolaydır. Yaprakları taze olarak tüketildiği gibi, belirli bir büyüklüğe geldikten sonra kurutularak, daha sonra kullanılmak üzere bir kap içerisinde muhafaza edilebilir.
Evlerin önünde, parklarda ve bahçelerde çok güzel büyüyen fesleğen veya diğer adıyla reyhan, saksılarda da çok rahatlıkla yetişebilmektedir. Bulunduğu ortama harika bir koku yayan bu bitki özellikle yaz aylarının vazgeçilmezleri arasında yer almaktadır. İçerisinde estragol, linalol, cineol, pinen gibi maddeler bulunmaktadır.
Fesleğen Nasıl Kullanılır?
Bitkinin kullanılan bölgeleri, taze çiçekli dalları ve tohumlarıdır. Uçucu yağ taşımaktadır. Bu yağın içerisinde, linalol, pinen, estragol, cienol vardır. Akşamları açık havada yenilen yemeklerde masaların fesleğenle süslenmesi, bebeklerin yanına fesleğen koyulması, yaz aylarında evlerin açık camlarının önlerine koyulmasının sebebi yaydığı güzel koku ve sinekleri kovucu özelliğidir. Hem taze, hem de kuru olarak kullanılan bu bitki, pişirilerek ya da çiğ halde yemekleri süslemek için kullanılır. Pişirildiği zaman tadını çabuk yitirmesi sebebiyle yemeklere son anda katılır.
Türk yemeklerinde ve salatalarında baharat olarak kullanılan fesleğen, diğer ülkelerin yemeklerinde de önemli bir yer tutar. Fesleğen bitkisinin alternatif tıpta da yeri vardır. Fesleğenin taze yaprakları ile şurup hazırlanır. 30 gram taze fesleğen yaprağı alınır, üzerine dört bardak kaynar su dökülerek 10-15 dakika kadar demlenir. Bu şuruptan günde iki üç kez içilebilir.
Bir başka tarif ise, fesleğen tohumları kaynar su içerisinde 15-20 dakika kadar demlenir ve hazırlanan karışım günde 2 kez içilebilir. Kilo vermede de yardımcı olan fesleğeni doğru bir şekilde kullanarak fazla kilolardan kurtulmak mümkündür. (Sağlıklı bir şekilde zayıflamanın yollarını öğrenmek için tıklayın)
Fesleğenin Faydaları Nelerdir?
Fesleğenin insanlar üzerindeki etkileri, deney hayvanları üzerinde araştırılarak kanser riskini azalttığı tespit edilmiştir. Genellikle makarnalara sos olarak yakışan fesleğen, taze olarak tüketildiğinde daha faydalı bir hal almaktadır. Sindirim sistemini düzenlemeden ağız kokularını gidermeye, anne sütünü artırmadan migren ağrılarını azaltmaya kadar birçok derde deva olan fesleğenin en önemli faydaları şunlardır;
- Sindirim sistemi ve sinir sistemini olumlu yönde etkilediği anlaşılmıştır.
- Gaz söktürür ve mideyi rahatlatmaya yardımcı olur. Şişkinliğe ve mide kramplarına iyi gelir.
- Anne sütünü arttırıcı özelliği vardır ve kolik bebeklerde olumlu etkileri görülmüştür.
- Sinirlilik, depresyon, uykusuzluk ve gerginlik durumlarında rahatlatıcıdır.
- Bitki özsuyu, sinek ve böceklerin ısırdığı yerlere doğrudan sürülerek kullanılır. Ayrıca anti bakteriyel özelliğe sahiptir.
- Asabiyetten kaynaklı olan genel güçsüzlüğe, migren rahatsızlığına karşı iyi gelir. Bunun için iki su bardağı kaynamış suyun içerisinde birer tatlı kaşığı fesleğen, defne ve melisa eklenir. 5-10 dakika demlenmeye bırakılan bu karışım ılık halde içilmelidir. Günde 2 bardak içilmesine izin verilen bu karışım, düzenli olarak tüketildiğinde migren ağrılarının büyük oranda azaldığı görülecektir.
- Sinir hastalarına, iyi uyumayan çocuklara, baş dönmesi yaşayanlara, öksürüğe, boğmaca rahatsızlıklarına karşı faydalıdır.
- Ağızda oluşan yaralar ve pamukçuk ağız banyosu yoluyla tedavi edilir.
- Bağırsaklarda meydana gelen parazitlerin yok olmasını sağlar.
- Hücreleri koruyarak yaşlanmayı geciktirir.
- Mide bulantısını giderir.
- Bağışıklık sistemini güçlendirir.
- Fesleğen tam bir kalp dostudur. Kalp ve damar hastalıklarına iyi gelir, kalp krizi riskini azaltır.
- Antibakteriyel özelliğe sahiptir.
- Birkaç yaprak fesleğen ağıza alınıp çiğnenirse ağız kokusunu azaltır, diş eti hastalıklarının oluşmasını önler.
- Ağızda oluşan aft benzeri yaraların geçmesini sağlar.
- Bir litre suyun içerisine bir tutam fesleğen eklenip, kaynatılır. Bu karışım içildiğinde boğazdaki gıcık veya öksürük benzeri durumlar ortadan kalkar.
- Yüksek antioksidan özelliği olan bu bitki tam bir kanser düşmanıdır. Kanser hücrelerinin oluşmasını engellediği gibi var olan hücrelerin çoğalmamasında ve yok olmasında önemli bir faktör oynar. Ancak doktora başvurulmadan kesinlikle kullanılmamalıdır. Yapılan araştırmalar fesleğenin meme, cilt ve ağız başta olmak üzere birçok kanser türüne karşı koruma sağladığını ortaya koymuştur.
Fesleğenin Yan Etkileri Nelerdir?
Fesleğenin gıdalarda bulunan miktarının tüketimi güvenli olarak kabul edilmektedir. Ancak medikal amaçlı olarak, uygun doz ve kısa dönemli kullanımı tavsiye edilir. Uzun süreli kullanımının zararlı olacağı düşüncesi fesleğen yağının içindeki bazı maddeler olduğudur.
Genel anlamda çok büyük bir yan etkisi bulunmaz fakat doğru kullanım ve uygun dozlarda alınması daha yararlı olacaktır. Çocuklar, hamileler ve emziren anneler için de güvenilirdir. Ciddi rahatsızlıkları bulunan, sürekli ilaç kullanan kişilerin doktor kontrolünde kullanımı önerilmektedir. Uzmanlar her şeyin fazlasının zarar olduğu kuralını göz önünde bulundurarak fesleğenin şu zararlarının olabileceğini belirtiyor;
- Hamile ve emziren kadınlar için sakıncalı olabilir. Doktora danışmadan kullanılmamalıdır.
- Kan şekerini düşürücü etkisi vardır. Bu nedenle, özellikçe çiğ olarak tüketenlerin aşırıya kaçmaması önerilir.
- Kanamayı artırıcı etkisi olduğundan ameliyat olacak kişilerin, en az bir hafta öncesine kadar fesleğen tüketmemeleri önerilir.
- Tansiyon hastası kişiler daha dikkatli tüketmelidirler.