Satranc-ı Urefa, yani bilinen diğer bir ismiyle Arifler satrancıdır. İbn-i Arabi’nin sonsuz aşka ulaşmak gayesi içerisinde çok çaba sarf etmiş ve sonunda bu şekilde bir oyun tasarlamıştır. Tasarladığı ve sonsuz aşka ulaşmak istediği bu oyuna ise “Satranc-ı Urefa” ismini vermiştir. Alın ismi Şatran-ı Urefa olarak da bilinmektedir.
“urefa / urefâ / عرفا” kelimesi “Ârif” kelimesinin çoğuludur.
Tekili: Ârif = İrfan sâhibi kimseler.
Ârifler, Allah’ı isim ve sıfatlarıyla hakkıyla tanıyanlar.
Bu oyunca asıl gaye tasavvuf öğrencilerinin katettiği yolu ölçmek ve son kademe olan “Visal”e ulaşmalarını sağlamaktır. Satranç kelimesi tasavvufta şeriat, tarikat, hakikat ve marifetin harmanı olarak kabul edilmektedir. Oyunun ana gayesi sevgiliye ulaşmaktır ve bu sevgili kesinlikle “ALLAH”tır. Yani Satranc-ı Urefa’daki asıl amaç Allah’a ulaşmaktır.
Şatranc-ı Urefa tek bir zar bulunmaktadır. Aslında buna zar dememiz doğru olmaz daha iyi anlayabilmemiz için bu araca “topaç” diyebiliriz. Hani çocukların oynadığı topaçlar var ya, işte ona benzeyen bir araçtır. Bununla birlikte oyuncu sayısına bağlı olacak sayıda piyonla “Kızma Birader” oyununa benzer biçimde oynanmaktadır.
Oyun tahtası dikdörtgen şekildedir ve 10 x 10 + 1, toplam 101 kareden meydana gelmektedir. Oyunda ki asıl gaye, topacın çevrilmesinin ardından gelen sayı kadar basamağı ilerleyerek 101. basamağa yani “ Visale ” ulaşmaktır.
Bazı basamaklar sizi daha aşağıdaki basamaklara geri dönmenize neden olmakla birlikte, bazı basamaklar ise ileriye taşıyacaktır. Tahta üzerinde bulunan yılan figürlerinin ağzına geldiğinizde tekrar yılanın kuyruk kısmına geri gelmeniz gerekecektir. Bununla birlikte kuşların olduğu kısma geldiğinizde ise ileriye doğru hareket edeceksiniz.
Oyuna başlayabilmek için muhakkak “6” atmak gerekmektedir.
Böylece;
Bu İslam tasavvufunda Allah’a ulaşmak için çabalamaya başlayan nefsin ilk uyanış derecesi olan Nevfs-i Levvame‘ye karşılık gelmektedir. Yaptıklarından ve kötü hallerinden pişmanlık duyan (levm eden) insan tasavvuf yoluna girer.
6. basamağın ardından sırayla;
ve 10. basamak olan
Fakat 11. basamakta;
Eğer bu basamağı geçebilirseniz karşınıza;
21. basamakta karşılaşılan İstiğna (ihtiyaçsızlık taslama) sizi neredeyse en başa, 3. basamaktaki Rica’ya (yalvarma) geri götürür.
Ödüllü basamaklardan ilkiyle 23’te karşılaşırsınız:
Cefa çeken daha sonra Sefa süreceğinden doğrudan 31. basamağa gönderilir.
Benzer bir şekilde 26. basamakta;
Fırsat‘ı yakalayan kişi Tecrübe kazanmak için doğrudan 56. basamağa yollanır.
Oyun 26. basamaktan sonra zorlaşır:
Rakip (başka birisiyle aynı şeye istekli olma) olunursa, ayrılık acısının çekildiği 7. basamaktaki Hicran sizi beklemektedir ya da birilerinin arasına Nifak ( ayrımcılık ) sokuyorsanız, 6. basamaktaki Nedamet (Pişmanlık) sizi buyur (!) eder.
39. basamağa süren cezalar kısmını geçmek oldukça çetindir ama bu aşamalara kadar sabredip geçmeyi başarırsanız bundan sonraki aşamalarda işiniz kolaylaşır ve maneviyat basamaklarında ileri doğru hızla yol almaya başlarsınız.
Bu arada karşılaşabileceğiniz haller olan;
ve neredeyse “bitti” dediğiniz anda sizi Rıza‘ya tekrar dönmek durumunda bırakan 100. basamakta ki Kazâ insanı aşağılara çekmek için beklemektedir.
Yukarıdaki basamaklarda sonuca yaklaştıran haller de vardır. Örneğin;
Bu basamakların arasında en ilginç olanı ise 87. basamakta bulunan Muhabbet’tir (sevme, sevgi, dostluk, dostça konuşma). Bu basamağın hemen alt kısmında “BUYRUN VİSALE” yazmaktadır ve sizi doğrudan oyunun bitiş noktası olan VİSAL‘e ( dosta ermek, sevgide kavuşmak ) ulaştırmaktadır.
Bu oyunda, oyun tahtasına ilk baktığınızda ilk olarak “Ok” ve “Yılan” şekilleri dikkatinizi çekecektir.
Satranc-ı Urefa oyununda ilerleye bilmek için “Ok” işaretlerini takip etmeniz gerekmektedir. “Yılan” şekli ise geriye dönmenize neden olacaktır. Burada ki yılan şekli ” insanın düşüşü” anlamına gelmektedir. Bundan dolayı oyun içerisinde okları dikkatli bir şekilde takip etmeli ve “Yılan” bulunan basamaklardan uzak durmalısınız.
Kısacası “Ok” iyi hali ifade ederken “Yılan” ise kötü hali ifade etmektedir. Burada ifade edilen iyi hal ve kötü hal ise oyuncunun oyun içerisinde ki durumu açıklamaktadır.
Oyun tahtası üzerinde çok sayıda kelime bulunmaktadır. Levha üzerindeki kelimelerden bazıları;
Arifler satrancı oyununda yılanlar;
Sohbet- i seg (Dost olmayanlara düşüp kalkma) manasında kullanılan bir kelimedir. İstiğna ise dünya malına tenezzül etmeme manasındadır. Ağyar sevgili dışındakiler yerine kullanılır.
Sayı topacında gelen sayı kadar basamak ilerleyen oyuncular bu kelimelerden birine gelirse yılanın kuyruğuna geri dönmek zorunda kalmaktadır.
Yılanların kuyruklarındaki kelimeler
Yılanın kelimelerine denk gelen oyuncu 3 basamak geri döner, aşağı düşer. Nedamet pişmanlık, Ta’n-ı hulk birinin huyunu ve davranışlarını ayıplama manasında kullanılan kelimelerdir.
Satranc-ı Urefa oyununda geçen kelimelerin anlamı ne? Sorusunun cevabını araştırmaya devam ediyoruz.
Topacın çıkardığı sayılara göre kareye gelen oyunu ilk karedeki zillete yani oyunun başına dönmektedir. Solda bulunan yılanın başı ise kazadır, sağdaki gururdur. Son kareden önce Visal’e ulaştıran tek bir kare vardır o da 87. karedir, Muhabbettir.
Satrancı Urefa oyununda tasavvuf yolculuğuna çıkan kişinin geri dönmesi ya da düşmesi dereke yolculuğu olarak adlandırılır. İşte dereke yolculuğuna neden olan durumlar;
ikinci tabakaya düşmesine neden olan durumlar ise şunlardır:
Satranc-ı Urefa’da yükselmenin, yani derece kazanmanın yolları ise şunlardan geçmektedir: