İnsan vücudunda yer alan adrenal bezler yani böbrek üstü bezlerin ürettiği eksik hormonlar nedeniyle ortaya çıkan hastalığa addison hastalığı adı verilmektedir. Her insanda iki böbrekte de bulunan böbrek üstü bezler, endokrin sisteminin temel parçalarıdır. Bu parçalar, insan vücudu için hayati önem taşır.
Böbreklerin çalışma şeklinden, bağışıklık sistemine kadar birçok durumu etkilemektedir. Addison hastalığı aslında bahsi geçen böbrek üstü bezlerin çalışamaz duruma gelmesidir. Bu süreçte aldosteron, kortizol, cinsel hormonlar, adrenalin gibi pek çok hormon yeterli düzeyde salgılanmadığı için sorun yaşanır.
[renkbox baslik=”Kızamıkçık Nedir? Nedenleri, Belirtileri, Korunma Yolları ve Tedavisi” link=”https://bilgihanem.com/kizamikcik-nedir/” resim=”https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2018/03/kizamikcik-hastaligi-hakkinda-bilgi.jpg” renk=”kirmizi” yenisekme=”evet”][/renkbox]Kimyasal tepkimeler için salgılanması gereken enzimlerden birinin yetersizliği sindirim sisteminden bağışıklık sistemine kadar pek çok sorunu da beraberinde getirir. Bu sebeple addison hastalığı ciddiye alınması gereken hastalıklardan biridir. Bu sağlık sorununda hastaların çoğunda böbrek üstü bezi kabuğunun her katmanında hastalık yayılır. Bunun sonucunda böbrek üstü bezi yetmezliği ve hormon eksikliği ortaya çıkar.
Addison Hastalığı Nedir?
Adrenal yetmezlik olarak da bilinen addison hastalığı, tam olarak böbrek üstü bezlerinin kabuk hasarı görmesi sonucu gereken hormonların salgılanamaması durumudur. Yeterli miktarda hormon salgılanamaması ise hastanın tüm vucüdunun gerektiği şekilde çalışamamasına neden olur.
Her şeyden önce vücutta bulunan kortizol oranını düşürür. Kortizol, vücudun stres altındayken vereceği reaksiyonları düzenler. Kortizol vücudun stresle başa çıkan hormonudur. Bir diğer ifadeyle stresle karşılaştığınızda vücudun verdiği tepki denilebilir.
Böbrek üstü bezleri ile birlikte çalışalım kortizol hormonu, aynı zamanda ruh halinizi, korkularınızı ve motivasyonunuzu kontrol etmek için beynin bazı bölümleri ile birlikte uyumlu bir çalışma yürütmektedir.
Hiç kuşkusuz stres hepimizin hayatının bir parçası haline gelmiş durumda. Öyle ki küçücük bir çocuk da 70-80 yaşındaki yaşlı bir insan da herhangi bir sebepten dolayı stres yaşayabiliyor. Bu nedenle kortizol hormonu vücudumuz için son derece önemli. Hem düşük hem de yüksek olması farklı sağlık sorunlarına sebep olacağından her zaman ideal seviyede tutulması gerekiyor
Bunun yanında karbonhidrat, yağ ve protein kullanımı da kortizol sayesinde düzenlenir. Hastalığın tehlikeye attığı bir diğer oran ise aldosterona aittir. Addison hastalığı, bu iki oranın düşük olmasına neden olursa vücut ciddi anlamda sarsılır.
Aldosteron (mineralokortikoid), böbreklerde bulunan su ve tuz dengesini ayarlar. Buna bağlı olarak kan basıncının sağlıklı ölçülerde olmasını sağlar. Eğer vücuttaki miktarı fazla olursa daha fazla sodyum tutulacağından tuz ve su birikmesine neden olur. Bu da beraberinde yüksek tansiyon sorununu getirecektir.
Vücuttaki elektrolit ve su dengesini sağlayan bir hormon olan aldosteron aynı zamanda tükürük ve ter bezlerinden de sodyum çıkarılmasını azaltır. Yani bedendeki miktarı az ise saydığımız bu bölgelerden salınımı daha fazla olacağından vücudun tuz kaybı artacaktır.
Bu da çok ciddi sağlık sorunlarının doğmasına sebep olacaktır. Özetle aldosteron seviyesinin yüksek olması da düşük olması da vücut için tehlike teşkil edeceğinden ideal seviyede tutulması şarttır.
Addison Hastalığının Nedenleri Nelerdir?
Addison hastalığı genel olarak ikiye ayrılır. Birinci böbrek üstü bezi yetersizliği ve ikinci böbrek üstü bezi yetersizliği. Her ikisinin de sebepleri farklıdır. Toplumda görülme sıklığı nadir olan bu hastalık genel olarak bağışıklık sisteminin böbrek üstü bezlerine saldırması sonucu ortaya çıkar.
Bazı durumlarda ise tümör, tüberküloz, virüs, mantar veya kanama gibi problemler nedeniyle söz konusu bezler de hasar oluşması sebebiyle meydana gelir.
Birinci böbrek üstü bezi yetersizliğinin temel nedeni, bağışıklık sisteminin bir virüs ya da bakterinin saldırısına uğramış olmasıdır. Bunun yanında kanser ya da tümörün hızla, kontrolsüzce büyümesi yine birinci addison hastalığının temel nedenidir.
İkinci böbrek üstü bezi yetmezliğinin temel nedeni ise ACTH yani adrenokortikotropik hormonunun üretilmemesidir. ACTH, böbrek üstü bezlere ne zaman hormon salgılayacağına dair sinyal verir. Eğer bu kısımda bir sorun ortaya çıkarsa kişi addison hastalığına yakalanır.
Addison Hastalığının Belirtileri Nelerdir?
Addison hastalığının temel belirtisi, kronik yorgunluk ve kaslarda devamlı olan ağrıdır. Bu ağrı hastanın halsiz ve güçsüz hissetmesine neden olur. Kilo kaybı, iştah azalması buna bağlı olarak sindirim sorunlarının baş göstermesi diğer belirtiler arasındadır.
Bayılma, sinirlilik ve depresyon, stresle savaşmada zorluk çekme, öfke nöbetleri, ağızda kuruluk, tuz isteği, deride kararma, bulantı ve sıcak-soğuk hassasiyetinin artması da hastalık belirtilerindendir.
Hastalığın belirtileri meydana gelme sebebine ve hastanın yaşına göre değişiklik gösterebilir. Kortizol seviyesinin düzensizliği ciddi bir sorun olduğu için ilk belirtisi kişinin stres karşısında verdiği tepkideki değişikliktir.
Yani normal zamanda kendini daha rahat ve sakin hissederken böbrek üstü bezlerinin işlevini yerine getirememesi sonucu kortizol seviyesinde dengesizlik olduğundna kişi çok daha yoğun stres altında hisseder.
Ayrıca bu hormon vücudun karbonhidrat, yağ kullanımı ve protein düzenlemesine de yardımcı olduğundan bağlantılı olarak birçok sorunun da doğmasına sebep olacaktır. Hastalığın belirtileri ilk başlarda daha hafif ve seyrek şekilde hissedilir.
Ancak kendinizde sıra dışı bir durum gördüğünüzde doktora gitmezseniz bu durum daha ileri seviyeye taşınıp semptomlar çok daha ağır bir şekilde hissedilecektir.
Hastalığın kişiden kişiye değişmekle birlikte en yaygın belirtileri şunlardır;
- Kişinin kendini aşırı yorgun ve halsiz hissetmesi. Herhangi bir iş yapmamanıza veya yeteri kadar uyuduğunuza inandığınız halde kendinizi çok yorgun ve bitkin hissediyorsanız bunun altında mutlaka bir hastalık etkeni yatmaktadır. Kronik yorgunluk durumunda vakit kaybetmeden doktora gidilmesi önerilir.
- Stresle baş edilemeyeceği için kişi kendini sürekli sinirli, gergin ve depresif hisseder. Bir süre sonra davranışlarında kontrol edemediği bozukluklar ve ani çıkışlar görülür.
- Tansiyonda dengesizlik meydana gelir.
- Kaslarda ve eklemlerde ağrılar oluşur.
- Kadınlarda koltuk altı ve genital bölgede kullanmada azalma görülür.
- İştah azalması çok yoğun bir şekilde hissedileceğinden bir süre sonra kilo kaybı meydana gelir.
- Kişi sürekli tuzlu gıdalar yeme ihtiyacı duyar.
- Hipoglisemi görülür.
- Kadınlarda meme başlarında ve genital bölgede ton renginde koyulaşma meydana gelir.
- Özellikle koltuk altı bölgesinde terleme azalır.
- Mide bulantısı, karın ağrısı, isal ve kusma da addison hastalığının diğer semptomları arasında yer almaktadır.
Addison Hastalığından Korunma Yolları Nelerdir?
Addison hastalığına dair alınması gereken ilk önlem, diyet dengesini sağlamaktır. Özellikle potasyum ve sodyum alırken dengeli alınması için diyet şarttır. Ailede herhangi birinde addison hastalığı varsa muhakkak doktor kontrolleri yapılmalıdır.
Hastalığa yakalanmayı beklemeden belli aralıklarla gerekli testler uygulanmalıdır. Bunun yanında kişi, devamlı en az 2,5 litre su içerek vücudunun işlerliğini korumalıdır.
Addison Hastalığının Tedavisi Nedir?
Hastalığın teşhis edilmesi için doktor öncelikle hastanın hikayesini dinler. Daha sonra hormonlarda bir düzensizlik olup olmadığından emin olmak için çeşitli laboratuvar testleri yapar.
Bu testlerin amacı hastanın kan şekerini, böbrek üstü bezlerinin işleyişini ve elektrolit dengesini tespit etmektir.
Addison hastalığının tedavisi daha çok eksik kalan hormonların takviyesi ile mümkündür. İlaç tedavisi ile hastaya gerekli müdahale yapılır. Çok ilerleme olmadığı sürece hasta ayakta tedavi edilir. Hastaların tamamında neredeyse ilaç tedavisinden olumlu sonuç alınmaktadır.
[renkbox baslik=”Cüzzam (Lepra) Hastalığı Nedir? Nedenleri, Belirtileri, Korunma Yolları ve Tedavisi” link=”https://bilgihanem.com/cuzzam-lepra-hastaligi-nedir/” resim=”https://bilgihanem.com/wp-content/uploads/2017/12/cuzzam-hastaligi-nedir-nedenleri-belirtleri-korunma-yollari-ve-tedavisi.jpg” renk=”gri” yenisekme=”hayir”][/renkbox]Uzun süre tedavi gören hastalar, sonrasında günlük yaşamlarına geri dönebilmektedir. Hayat boyu hastanın yaşamında yerini alan bu rahatsızlık, ilaçlar eksiksiz içildiği sürece sorun yaratmaz. Tek dozun bile kaçırılması hastayı zor durumda bırakacağı için ilaç hatırlatan dijital bilekliklerden kullanılması faydalı olacaktır.