Anadolu’da Kurulan Medeniyetler yani Küçük Asya denilen bölge yüzyıllar boyunca, farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. Bu bölge, Asya kıtasının en batısında Ege, Karadeniz ve Akdeniz arasında kalan bir yarım adadır. Daha açık bir şekilde; kuzeyde Karadeniz, güneyde Akdeniz, batıda Ege Denizi ve kuzeybatıda Marmara Denizi’nin çevrelediği bir alandır. Günümüzde ise Türkiye’nin Asya kıtasında yer alan kısmına, Anadolu adı verilmektedir. Anadolu’nun konumu sebebiyle tarih boyunca, birçok medeniyet burada yaşam alanı bulmuştur.
Anadolu’nun jeopolitik konumu farklı uygarlıkların yaşamasına olanak sağlamıştır. Verimli toprakları tarım yapmaya ve hayvancılığa elverişli iken, olumlu iklim şartları da insan yaşamı için ideal olmuştur. Ayrıca önemli ticaret yolları üzerinde bulunması sebebiyle de, çok sayıda kültürü tanımış ve etkisinde kalmıştır. Bu yüzden de Anadolu için “medeniyetler beşiği” ifadesi kullanılır. O dönemde yaşanan gelişmeler, adetler, gelenek ve görenekler bugün bile bizlere yansıtılmıştır. Biz bu zengin kültürü yaşayan en şanslı kişileriz belki de. Çünkü bu coğrafyada yaşıyoruz, dahası bu toprakların ev sahibi konumundayız. Anadolu her zaman Türklerin anayurdu olmuştur.
İslamiyet Öncesi Türk Tarihi ve İlk Türk Devletleri
Anadolu’da tarih boyunca çok sayıda uygarlığın doğduğundan bahsettik. Bu uygarlıkların geneli krallıkla yönetilmekteydi. Çok tanrılı dine inanan Anadolu medeniyetlerinde halk; tüccarlar, köylüler, köleler ve asiller olarak sınıflandırılmıştı. Anadolu’da kurulan medeniyetler arasında; Hattiler, Hititler, Frigler, İyonlar, Lidyalılar, Urartular, Sümerler, Akadlar, Babiller, Asurlular, Persler, Bizanslılar, Romalılar, İskender İmparatorluğu ve Türkler bulunmaktadır. Biz bu yazımızda Anadolu’da kurulan ilk ve en önemli medeniyetler hakkında, kısa kısa bilgiler vermeye çalışacağız.
Hititler (MÖ 2000-600)
Anadolu’da kurulan ilk uygarlıkların en önemlilerinden birisi Hititler’dir. Medeni ve ceza hukukunun geliştiği medeniyet olarak akılda kalıcı olabilir. Mısır ve Mezopotamya kültürünü sentezleyerek Anadolu uygarlığı meydana getiren Hititler’in genel özellikler şunlardır;
- Hititler’in ilk yerleşim yeri Kafkaslar’dır. Daha sonraki süreçte gerek iklim koşulları, gerek yaşanılan su sıkıntısı, gerek girdikleri savaşlar sebebiyle Anadolu’ya göç etmişlerdir.
- Hititler, Anadolu’daki Kızılırmak çevresinde kurulan bir medeniyettir. Başkenti Hattuşaş’dır ve günümüzde Boğazköy olarak bilinmektedir.
- Bilinen ilk kralları, I.Hattuşil’dir (Labarna).
- Hititler’in Mısır ile imzaladıkları Kadeş Antlaşması, tarihte yapılan ilk yazılı antlaşma olarak dünya literatürüne girmiştir. Kadeş Antlaşması içerik olarak, bugünkü Suriye sınırında kalan toprakların paylaşılmasına yönelik bir antlaşmadır.
- Hitit Medeniyeti krallık tarafından yönetiliyordu ancak kralın yetkisinin sonsuz olmasını engelleyen bir de meclisleri vardı. Bu meclise pankuş adı verilmişti.
- Kral (tabanna) ve eşi kraliçe devlet yönetiminde etkin kişilerdi. Kraliçeye tavananna denilmekteydi.
- Halk; köylü, sanatçı, tüccar ve köle sınıflarına ayrılmıştı.
- İnsan haklarına önem veren Hititler’de, aile kavramı da gelişmişti. Köleler başlık parası ödeyerek özgür bir kadınla evlenebiliyordu.
- Ceza hukuku uygulanmaktaydı. Genelde fidye yasası uygulanmaktaydı, ölüm cezası krala ve devlete karşı işlenen suçlara karşı verilmekteydi.
- Tarihin ilk medeni kanunu Hititler tarafından uygulanmıştır.
- Hititler çok tanrılı dine inanmaktaydı.
- Tarafsız tarih yazıcılığının bilinen ilk eserleri de Hitit Medeniyeti zamanında ortaya çıkmıştır.
- Kralların hayat hikayesini tarafsız bir gözlemle anlatan yazarlarına anal adı verilmekteydi.
- Hititler ayrıca büyük kayaları düzleştirerek üzerlerine işledikleri figürlerle de ün kazanmışlardır. Mimarlığa ve heykelciliğe önem vermekteydiler. Tüm bu noktaları bir araya getirerek, Hititler’in sanata ve edebiyata önem verdiği sonucuna ulaşabiliriz.
- Tarım, hayvancılık ve madencilikle uğraştılar.
- Hititler, Asurlular’ın saldırısı sonucu yıkılmışlardır.
Frigyalılar (Frigler) (MÖ 1200-676)
Hititler’in yıkılmasından sonra kurulan Frigyalıların kendilerine ait alfabeleri vardır. Ticaret yollarında yerleşim yeri kurarak yaşamalarına rağmen tarımla uğraşan Frigyalılar’ın genel özellikleri şöyledir;
- Frigyalılar, Anadolu’nun iç kısımlarında bugünkü Sakarya Nehri çevresinde kurulmuştur.
- Kuruluşları, MÖ 800 yılına dayanmaktadır.
- Başkentleri Gordion’du.
- Devletin ilk kralı Gordios olmuştur.
- Frigyalılar, Kibele adındaki bir tanrıçayı, en büyük Tanrı olarak görüyorlardı.
- Dokumacılık sanatında dönemin en gelişmiş devleti Frigyalılar’dı. Tapetes adını verdikleri dokuma eserleri (ki büyük çoğunluğunu halılar ve kilimler oluşturuyordu), günümüzde bile şanı duyulmuş en ileri dokumacılık eserlerindendir.
- Kendilerine ait bir dilleri olan Frigyalılar, Fenike alfabesini kullanmaktaydı.
- Orduları yaya askerlerden oluşmaktaydı.
- Tümülüs adı verilen mezarlıkları vardı.
- Bilinen en önemli eserleri, 17 metre yüksekliğindeki Midas Mezarı olmuştur.
- Frigyalılar, Kimmerler ile girdikleri savaşta yenilerek yıkılmışlardır.
Lidyalılar (MÖ 700-546)
Para denince akla ilk gelen isim hiç şüphesiz Lidyalılar’dır. Parayı icat ederek ticarette takas usulüne son veren Lidyalılar’ın bilinmesi gereken en önemli özellikleri aşağıdaki gibidir;
- Günümüzdeki Ege Bölgesi civarında, milattan önce 687 yılında kurulmuştur.
- Kurucusu Giges’tir.
- Lidyalılar, Gediz ve Menderes Nehirleri’nin arasında kalan kısımda varlıklarını sürdürmüşlerdi.
- Başkentleri Sardes idi. Pek çok kaynakta Sard olarak da geçmektedir.
- Lidyalılar, ticaret zekalarıyla ünlenmiş bir medeniyetti.
- Tarihte parayı ilk icat eden medeniyet Lidyalılar’dır.
- Lidyalılar o dönem hem ticaretin gelişmesi için hem de diğer medeniyetlerle alış veriş hacminin artması için Kral Yolu’nu açmışlardı. Kral Yolu, Efes bölgesinden başlayıp, Mezopotamya’ya kadar uzanan bir alanı kapsıyordu.
- Lidyalılar önce Hititler’in, sonra da Frigyalılar’ın egemenliği altında yaşadılar.
- Fenike alfabesini kullanmışlardır.
- Çok tanrılı dine inanmışlardır.
- Tıpkı Frigyalılar’da olduğu gibi tümülüs tipi mezarlıkları bulunmaktaydı.
- Altın işletmeciliği yapılmaktaydı.
- Lidyalılar ticarette ve ekonomide gelişmiş bir medeniyet olmasına rağmen kısa sürede yıkılmışlardır. Bunun en önemli sebebi ise, Lidya ordusunun farklı farklı kavimlerden meydana gelen paralı askerlerden oluşmasıdır. Hiçbir zaman düzenli ve milli bir orduları olmamıştır.
- Persler (bugünkü İran halkının ataları), Lidya Medeniyeti’ne son vermiştir.
İyonyalılar (İyonlar) (MÖ 1200-546)
Şehir devletleri olarak yönetilen ve Persler tarafından yıkılan İyon Uygarlığı, bilimin gelişmesinde büyük katkı sağlamıştır. Bilimin gelişmesi ise denizcilikle uğraşan İyon şehirlerinin zenginleşmesine, bilimle uğraşanların zenginler tarafından desteklenmesine ve tüm bunlar da düşünce özgürlüğünün gelişmesine yol açmıştır. İyonlar hakkında bilinmesi gerekenleri şu şekilde özetleyebiliriz;
- Bugünkü İzmir Körfezi ve Güllük Körfezi’nin arasında kalan bölümde kurulmuşlardır.
- Yunanistan sınırlarından göç eden Akalılar, bölge halkıyla birleşerek İyonyalılar Medeniyeti’ni kurmuşlardır.
- Efes, İzmir, Milet, Bodrum, Foça gibi yerler İyonyalılar’ın bilinen en ünlü şehirleridir.
- O dönem inşa ettikleri Artemis Tapınağı günümüze kadar gelmiştir ve Dünyanın Yedi Harikası’ndan biri olmuştur. Artemis Tapınağı hakkında bilgi almak için tıklayın.
- İyonyalılar’ın en büyük gelir kaynağını deniz ticareti oluşturmaktaydı.
- Günümüzde “İlyada ve Odesa Destanı” olarak bilinen dünyaca ünlü destan da, İyonlar tarafından yazılmıştır.
- Ticaret yolları üzerinde kurulan İyonlar birçok medeniyetin etkisinde kalmış ve gelişmişlerdir. İyonlar’ın yetiştirdiği en önemli bilim adamları matematik alanında Tales ve Pisagor, tarih alanında Heredot, tıp alanında Hipokrat ve felsefe alanında da Diyojen‘dir. Bu bilim adamlarının hemen hemen tamamı ve yaptıkları çalışmalar, günümüzde gerek üniversitelerde gerek ise lise ve ortaokullarda ders konusu olarak işlenmektedir.
- İlk olarak krallık şeklinde kurulan İyonyalılar, oligarşi ve demokrasi yönetim biçimlerini benimsemişlerdir.
- İyonyalılar ayrıca bilim ve sanat alanında yaptıkları çalışmalarla, dönemin en gelişmiş medeniyetlerinden birisi olmuşlardır.
Urartular (MÖ 844-590)
En önemli özellikleri çok tanrılı dine inanmak olan Urartular, aynı zamanda ahiret inancını da benimsemişlerdir. Tarım ve madencilik yaparak geçimini sağlayan Urartular’ın genel özellikleri ise şunlardır;
- Urartular, bugün Van Gölü olarak bilinen bölgede kurulmuşlardır.
- Van’ın o zamanki adı Tuşba’dır ve aynı zamanda Urartular’ın başkentidir.
- Hurriler tarafından kurulmuştur.
- Kurucusu I. Sardur‘dur.
- Medler ve İskitler tarafından yıkılmıştır.
- Çok tanırılı dine inanmışlardır.
- Ölülerini bazı eşyalarıyla birlikte gömmeleri, ahiret inançlarının güçlü olduğunu göstermektedir.
- Ülke eyaletlere ayrılmıştı ve bu eyaletler krala bağlı, valiler tarafından yönetilmekteydi.
- Urartular, haldi adını verdikleri bir savaş tanrısına tapıyordu ve krallar ülkeyi bu savaş tanrısı adına yönettiklerini iddia ediyordu.
- Urartular ayrıca madencilik alanında büyük gelişmeler göstermişlerdir. O dönem inşa ettikleri kaleler ve su kanalları dünya çapında üne sahip olmuştur ve hala kalıntıları günümüzde önemli bir turizm alanı olmaya devam etmektedir. Bunlardan bazıları; Torakkale, Çavuştepe, Patnos ve Kayalıdere Kalesi adıyla bilinmektedir.