Işığın tamamına yakın kısmını yansıtan parlak, cilalı bir yüzeye sahip olan ayna, uyandığımız an ilk baktığımız şeylerden birisidir. Hatta günümüzün normal seyri içerisinde sürekli bir şekilde karşısına geçer ve kendimize bakarız. Makyajımızı tazelerken, ellerimizi yıkarken, araba kullanırken ve yeni bir şeyler denerken sürekli gözlerimiz onlardadır. Evimizin en temel aksesuarlarından olan aynalar, üzerine düşen ışığı yansıtabilen maddelerdir.
Tarihte yüzeyi parlatılan metallerden oluşan aynalar, günümüzde farklı şekilleri ile evimizi dekore ederken kullandığımız birer aksesuara dönüştü. Dar alanların geniş görünmesini sağlayan bu aksesuar, arabamızı park ederken girdiğimiz yeri görebilmemizi de sağlar. Hatta meşhur olimpiyat ateşinin yakılmasında bile bir ayna kullanılıyor. Dünya Olimpiyatları’nın meşalesi parabolik bir ayna kullanılarak yakılmaktadır.
Dar Alanlar En Kullanışlı Şekilde Nasıl Dekore Edilir?
Peki, bu işlevsel ürünü ne kadar iyi tanıyorsunuz? Üretimini, çeşitlerini ve tarihini hiç araştırdınız mı? Sıradan gibi görünen aynalar, oldukça ilgi çekici birer üründür. Newton’un teleskopuna bile konu olan aynalar, Milattan önce Mısırlılar tarafından kullanılmıştır. Bronzdan, altından yapılan bu ürünler, dişçilik gibi birçok meslekte de olmazsa olmazlar arasında yer almaktadır. Bu nedenle sizlere onlar hakkında detaylı bilgiler vermek istedik.
#navFrame,#navMobButton{background:linear-gradient(to top,white,rgba(227,221,192,1));padding:10px;border-radius:6px;box-shadow:0 1px 4px rgba(0,0,0,.23);margin:0;position:fixed;bottom:0;left:0;overflow:hidden;width:100%;display:flex;align-items:center;font-weight:600;font-size:14px!important;z-index:9999999999}.navListScroll{overflow-y:auto;height:250px}.navListScroll::-webkit-scrollbar-track{-webkit-box-shadow:inset 0 0 6px rgba(0,0,0,.3);background-color:#F5F5F5}.navListScroll::-webkit-scrollbar{width:5px;background-color:#F5F5F5}#navFrame{display:none}#navMobHand{display:block;width:37px;height:34px}#navMobButton{height:50px;z-index:99}.navFrameHeader{font-weight:600;font-size:13px;display:flex;justify-content:space-between;align-items:center;padding:5px}#newNavPost{margin-left:0;list-style-type:none;padding:0;margin:0;border-radius:4px;font-weight:600}.nav-frame-header:first-child .nav-frame{display:block}.nav-frame{list-style-type:none;padding:0;margin:0;border-radius:4px;font-weight:600;margin-left:10px}.nav-frame-sub a{display:none}.nav-frame-sub{font-size:100%;margin-left:10px}.nav-frame li a.active{position:relative;color:#000;transition:all 0.1s ease-in;padding-left:10px;background:linear-gradient(to right,#3cb7eb,transparent)}#newNavPost a:hover{transition:all 0.1s ease-in;padding-left:4px;color:#29abe2!important}@media screen and (min-width:900px){#sidebar-home #navFrame{top:0}.content{margin-bottom:-30px}#navFrame{display:block;width:unset;position:relative;border-bottom:4px solid #37b8eb}.navListScroll{height:100%;margin-left:15px}#navMobButton{display:none;position:relative}#navFrame{position:relative}.navFrameHeader .close{display:none}.nav-frame a{padding:5px}.nav-frame-sub{font-size:13px}}.nav-frame a{text-decoration:none;display:block;width:100%;font-size:12px;font-family:Arial,Helvetica,sans-serif;color:#444;font-weight:400;line-height:20px;padding:5px;margin:2px 0}.navFrameHeader .close{color:#fff;background:red;padding:5px 10px;border-radius:4px;border:1px solid darkred}span.listCounter{margin-right:5px;letter-spacing:1px;color:#000;font-weight:700}.nav-frame-header>a.active{color:#000;transition:all 0.1s ease-in;background:linear-gradient(to right,#3cb7eb,transparent)}.nav-frame-header a{border:none!important}.nav-frame-header>a{display:block;color:black!important;font-weight:600!important;text-decoration:none;line-height:23px;padding:5px}
Ayna Nedir?
Işığın %100’e kadar büyük kısmını düzgün bir şekilde yansıtan cilalı yüzeylere ayna adı verilmektedir. Günümüzde cam levhaların bir tarafı ince bir gümüş tabakası ile sırlanma yoluyla elde edilmektedir. Bazı zamanlarda gümüş yerine alüminyum, altın veya platin kullanarak da uygulanır. Alüminyum içeren aynalar dalga boyutu 0,4 mikrondan bile küçük olan morötesi ışınları yansıtabilmektedir.
Aynalar evlerde, ofislerde, restoranlarda, balo salonlarında kısacası her türlü mekânda dekoratif amaçlı olarak kullanılmaktadır. Işığın %100 yansıması neticesinde görüntü veren aynalar, kendi alanında çeşitli süreçlerden geçerek günümüze ulaşmıştır. Önceleri metal bir yüzeyin parlatılması yoluyla elde edilen ayna, sonraları cam levhaların kaplanması ile elde edilmeye başlanmıştır. Günümüzde ise gümüş takviyesi kullanılarak üretimi yapılmaktadır.
Aynaların kendi içerisinde üç çeşidi vardır. Bunlar; küresel, düz ve parabolik olarak ayrılmaktadır. Görüntü verme açıları ve durumları, üretimleri birbirinden farklıdır. Özellikle parabolik aynalar pek çok alanda kullanılmıştır. Bunların en önemlilerinden ilki Newton’un teleskopla görüntülemesidir. İkincisi ise günümüzde, Dünya Olimpiyatlarında, olimpiyat meşalesinin yakılması amacıyla kullanılmasıdır. Meşale, güneş ışınları ile büyük parabolik aynalar sayesinde yakılmaktadır. Aynaların çeşitleri, özellikleri ve üretim yöntemlerine göre fiyatları da çeşitlilik göstermektedir.
Aynanın Tarihçesi
17.yüzyıla gelene kadar yüzeyi oldukça iyi parlatılmış düz metal levhalar kullanılmaktaydı. Sonraları, bir tarafı çok ince metal katmanlarıyla kapatılmış cam levhalar kullanılmaya başlanmıştır. Bu metal kaplamalara sır adı verilmektedir. Sır, aynanın ışığı yansıtmasını sağlamaktadır.
Milattan önceki tarihlerde Mısırlılar, Yunanlılar, Romalılar bronz el aynaları kullanmışlardır. Daha değerli olan aynalar bu zamanlarda gümüşten yapılmaktadır. Çok eski tarihlerde metalle kaplanmış cam aynaların bulunduğuna dair kayıtlar tespit edilmiştir ama bu yöntem bu tarihlerde çok yaygın değildir.
Günümüze geldiğimizde; üç yüzyıl öncesinde Venedik Cumhuriyeti, cam eşya ve ayna üretiminin bilgisine sahip tek ülkeydi. Venedikliler, bildikleri bu bilgileri büyük bir özenle saklamaktaydı. Tüm bilgiler, Fransızların dört ustayı kaçırması sonucunda öğrenilmiş ve gizemli olmaktan çıkmıştır. Venedikliler levhanın bir tarafını cıva ile kalay yapma yöntemi ile ayna üretiyorlardı. Bu yöntem 19.yüzyıla gelindiğinde yerini daha yeni bir uygulamaya bırakmıştır.
Alman Liebig, camın üstüne çözeltiyle birlikte gümüş kaplama uygulamasını keşfetmiştir. Bu yöntem günümüzde kullanılanaynaların üretiminde de uygulanmıştır. Gümüşün çizilmesini önlemek içinse bakır sülfat maddeleri ile kaplanmış ve boyanmıştır.
Ayna Çeşitleri Nelerdir?
Düz Aynalar: Yansıtma işlevini gören yüzeyleri düz olan aynalara düz aynalar denir. Cisimlerin ayna üzerinde oluşan görüntüleri, cisimlerden ayrılarak aynaya yansıyan ışınların uzantılarının birleştiği yerde meydana gelmektedir. Bu biçimde meydana gelen görüntülere zahiri ya da sanal görüntü ismi verilir.
Yansıyan ışınların kendilerinin kesişimi yoluyla oluşan görüntülere ise gerçek görüntü adı verilmektedir. Düz aynalar hemen her yerde gördüğümüz ürünlerdir. Evde, işte, teknolojik aletlerde ve binaların ısı yalıtımlarında kullanılırlar.
Küresel Aynalar: Küresel aynalar kendi içerisinde ikiye ayrılmaktadır. Bunlardan ilki çukur aynalardır; merkezin dış kısmındaki cismin görüntüsünü, merkez ve odak arasında tutarak cisimden küçük, ters ve gerçek bir görüntü verirler. Dişçilik aletlerinde, mikroskoplarda ve teleskoplarda kullanılırlar.
İkincisi ise tümsek aynalardır; yansıtıcı yüzey tümsek şeklindedir. Görüntü her zaman odak ile ayna arasındadır ve cisimden küçüktür. Cisim aynanın tepe noktasına ulaştığında görüntü ile cismin boyu eşit oranlarda olur. Tümsek aynalar görüntüleri küçültebilme ve gelen ışıkları dağıtabilme gibi özelliklere sahiptir. Tümsek aynalar genellikle arabaların dikiz aynasında kullanılmaktadır.
Parabolik Aynalar: Ghetaldi tarafından incelenen parabolik aynalar, özel bir biçime sahiptir ve enerjiyi yakalayarak, enerjinin tek bir noktaya odaklanması amacıyla tasarlanmıştır. Bununla birlikte odak noktasından dışarı doğru enerji yayarak çalışabilirler.
Fenerler ve araba farlarında geri yansıtıcı amacıyla kullanılırlar 17.yüzyılda Newton’un yansıtan teleskopu ilk kez bu tür aynalarla kullanılmıştır. Dünya olimpiyatlarında da meşale, güneş ışınlarından, parabolik aynalar sayesinde tutuşturulmaktadır.
Ayna Nasıl Üretilir?
Karşısına geçtiğimiz anda kendimizi görebildiğimiz aynalar, ilk başta metallerin yüzeyinin parlatılması şeklinde üretilmiştir. Daha sonra metal yerine cam levhalar ve cıva kullanılarak üretilmeye başlanmıştır. Günümüzde büyük kısmı, cam ve gümüşten üretilirken, alüminyum, altın veya platin kullanılarak da üretilmektedir.
Ayna üretimi, boş bir cam ile başlamaktadır. Bu cama ilk önce su ve bir tür topraktan elde edilen toz halindeki seryumoksit ile basınca maruz bırakılır. Daha sonra döner fırçalar ile üzerindeki yağ ve diğer kirlilik unsurlarından arındırılır. Bu işlem ortalama 1 dakika kadar sürdükten sonra cam, mineralsiz ve sıcak su ile durulanır.
Temizlenmiş camın bir yüzeyi, sulandırılmış kalay çözeltisi ile kaplanır. Bu işlem sayesinde gümüş, düzgün bir şekilde camın üzerine yapışır. Gümüş, püskürtme yöntemi ile camın yüzeyine ince ve düzgün bir şekilde yayılır. Fazla gümüş su ile yıkandıktan sonra koruyucu olması için üzerine bakır püskürtülür ve yine ince bir tabaka oluşturulur. Yüzey, su püskürtülerek yıkanır ve kurutulur.
Kuruyan ayna, cam koruyucu bir kaplama ile boyanır. Boya ısı ile kurutulduktan sonra soğutulur. Ardından bir dizi silindir yardımıyla hafif bir asit banyosundan geçirilerek temizlenir. Bu işlemle birlikte aynanın ön yüzeyindeki boya ve metal artıkları temizlenir. Son olarak aynanın ön yüzeyi çevrilir ve bir kusur olmaması için yoğun ışık altında incelenir. Daha sonra da paketlenerek satışa hazır hale getirilir.
Pleksi Ayna Nedir?
Pleksi; mat, saydam, yarı saydam ve renkli olabilen, ışık geçirgenliğine sahip, kolay kesilen ve delinen akrilik bir malzemedir. Düz levhalar halinde bulunan pleksi, yüksek sıcaklıklarda ısıtılarak yumuşatabilirken; vakum, şişme ve termoform gibi işlemlerle istenen şekle girebilmektedir. Bu nedenle de ayna gibi dekoratif bir ürünün yapımında kullanılmaktadır.
Özellikle evlerde dekorasyon amacıyla kullanılacak olan aynaların birçoğu pleksiden yapılmaktadır. Cam aynalara göre daha hafif ve az kırılgan olan pleksi aynalar, lazer kesim ile istediğiniz dekorasyon öğesine dönüşebilmektedir. Aynı zamandan renk seçenekleri de bulunuyor olması en sevilen yönleridir.
Söz, nişan, doğum günü gibi etkinliklerde yazılarda, isimliklerde ve araç içi süslerde pleksi ayna kullanılmaktadır. Cam aynaların kesme ihtimaline karşı pleksi büyük bir avantaj sağlamaktadır. Aynı zamanda fiyat olarak da maliyeti daha düşüktür. Kırılmaya karşı dirençli olması sebebiyle de kullanımı daha mantıklı gelmektedir.
Genellikle gümüş ve altın renkli olanlar kullanılırken; mavi, kırmızı, turuncu, pembe gibi birçok renkte üretilebilmektedir. Renk çeşidinin de bulunması nedeniyle cam aynalara göre dekorasyonda ve süs olarak daha fazla kullanılmaktadır.
Aynanın Ev Dekorasyonundaki Yeri
Aynalar, neredeyse tüm evlerde yer almaktadır. Birçok zaman odalarda estetik açıdan hoş bir görüntü veren eşyalardır. Aynalar kullanıldıkları yerlere derinlik katar. Özellikle küçük evlerde kullanılarak mekânların daha geniş görünmesi hedeflenmektedir. Çeşitli çerçeveler ve süslemelerle sizlerde evlerinizde aynalar kullanabilirsiniz. Şimdi size ev dekorasyonunda işinize yarayacağını düşündüğümüz birkaç ayna kullanım tekniği sunalım.
Home Ofis Nedir? Home Office’nin Avantaj ve Dezavantajları Nelerdir?
Aynalar bulunduğu her ortamı daha geniş ve aydınlık gösterme özelliğine sahiptir. Bu doğrultuda eğer daha dar ve ışığı az bir salonunuz varsa büyük aynaları tercih etmelisiniz. Özellikle pencerenin tam karşısına veya varsa şöminenin üzerine yerleştireceğiniz aynalar odanın daha aydınlık olmasını sağlayacaktır.
Eğer bir önceki örneğin tam aksi geniş ve ferah bir salonunuz varsa, bu kez daha dekoratif aynaları tercih edebilirsiniz. Özellikle son yıllarda çok farklı tasarımlara ulaşan küçük aynalar odalara farklı bir hava katmaktadır.