Merhaba ARkadaşlar ;
Sizlere Milli Mücadelemizin efsane olmuş kadın kahramanlarından biri olan Çete Ayşe (Emir Ayşe, Efe Ayşe) Karakterini Anlatmaya Sizlere Kişi Hakkında Bilgi vermeye çalışacağım. Milli Mücadelemizin kadın kahramanlarından Çete Ayşe (Emir Ayşe, Efe Ayşe), 1894 yılında Aydın’ın Efeler ilçesi İmamköy mahallesinde doğdu. 1910 yılında, evlenen Emir Ayşe’nin iki kız çocuğu dünyaya geldi. Birinci Dünya Savaşı sırasında eşi Mustafa, askere alındı ve 1915 yılında Çanakkale’de şehit düştü. Efe Ayşe, eşinin şehadeti üzerine baba ocağı İmamköy’e yerleşti.
Aydın, Yunanlılar tarafından 1919 yılında işgal edildi. Düşman askerinin İmamköyü’de ele geçirmesinden sonra iki arkadaşıyla birlikte silahlanarak savaşmaya karar verdiler. İlk kez Kuva-yı Milliye tarihinde efe elbisesi giyen ve ilk defa “Efe” unvanı alan bir kadın kahramandır, Çete Emir Ayşe. Yunanların, Aydın’ı ilk işgaline karşı Yörük Ali Efe grubu saflarında yer alarak savaşmıştır. İlk işgal efelerin Yunanlıları püskürtmesiyle son bulunca, Emir Ayşe de köyüne dönmüştür. Ancak düşman kuvvetlerinin Aydın’ı ikinci defa işgal etmesi üzerine Köşk Cephesindeki çatışmalarda yer aldı.
ÇETE EMİR AYŞE Çanakkale’de ölen kocasından kalan tek hatıra elmas küpelerini bozdurup kendine bir tüfek alır, dağa çıkar, Yörük Ali Efe’ye katılır.Milli mücadele sırasında gönüllü olarak düşmanla savaşan efeler den oluşan gruplara çete denilmekteydi. İrili ufaklı bu vatansever çetelerin, Kurtuluş Savaşımızdaki yeri ve önemi büyüktür. Emir Ayşe Efe’nin “Çete“lakabının kökeni budur. Aydın’ın ikinci defa düşman işgalinden kurtarılmasında bu çetelerin rolü büyüktür.
Milli Mücadelenin zaferle sonuçlanmasını takiben Cumhuriyetin ilan edilmesinden sonra köyündeki tek katlı evde sakin bir hayat sürdürmüştür. Kurtuluş Savaşı sonuna kadar cephede aktif olarak yer alan Efe Ayşe, göstermiş olduğu büyük fedakarlık ve başarılarından dolayı TBMM tarafından Kırmızı Şeritli İstiklal Madalyası ödülü ile onurlandırılmıştır. Bu ödül Çete Ayşe’ye bizzat Mustafa Kemal Paşa tarafından 1933 yılında Aydın’da (istasyon meydanında) verilmiştir.
Bunu anılarında şu şekilde anlatmıştır:
O günlerden iki hatıram kaldı. Biri kadınlığımla verdiğim savaş, öteki de rahmetli Atatürk’ün göğsüme taktığı İstiklal Madalyasıdır.
Çete Emir Ayşe (Efe Ayşe), 1967 yılında köyünde vefat etmiştir.