Yetişkinliğe atılan ilk adım anlamına gelen Ergenlik (puberty) evresi, bireyde köklü değişikliklerin gerçekleştiği çok önemli gelişim evresidir. Genel olarak 12 – 21 yaş arasında bir dönemdir. Bu dönemde, davranışlardaki çocuksu tutumlar yerine yetişkinlere özgü tutum ve davranışlar gelişecektir. Ergenlik dönemi bireyin cinsiyet yetileri kazandığı, erişkin olma rolüne psikolojik ve som-atik olarak hazırlandığı evredir.
Çocukluk çağı denilen yaşlarda, toplumsal kurallar ve değerlerle ilgili tutumlar gelişmemiştir. Bun karşın ergenlik döneminde toplumsal kabullenilme, bir gruba dahil olma tutumları ve çabaları gelişir. Vücut hormonlarında cinsiyet ile ilgili olan (sekonder cinsiyet hormonları) östrojen veya androjenlerin üretimi en yüksek noktaya ulaşır. Bu durum, ergen adayının psikolojisinde nedensiz değişimler meydana getirir.
Yetişkinliğe adım atıldığı dönem mevsim değişimi etkileri gibi genetik faktörlere, kişisel özelliklere göre farklı yansımalar gösterir. Ergenliğe giriş yaşı da fizyolojik özellikler, beslenme, iklimsel özellikler, genetik faktörler, ırk ve sosyoekonomik şartlara bağlı olarak değişkenlik gösterir. Sıcak iklimin hüküm sürdüğü ülkelerde ergenlik daha erken başlarken, az güneş alan soğuk ülkelerde (Kuzey ülkeleri) ergenlik yaşı daha geçtir.
Ergenliğe giriş yaşı kesin olmamakla birlikte genel olarak kızlarda 9-13 yaştır ve erkeklerden daha önce ergenliğe girerler. Bundan dolayı bu döneminde kızlar erkeklerden fiziksel olarak birkaç yıl önce gelişirler.
Ergenlik Döneminde Görülen Fiziksel Değişiklikler
Kızlarda Fiziksel Ergenlik Değişimi
Kızlarda göğüs, kalça gibi bazı bölgeler bu dönemde genişler. Ergen kızın vücudu yetişkin bir kadın vücudunun formunu almaya başlar. Yumurtalıklarında yumurta üretimi ile birlikte âdet döngüsü başlar.
Erkeklerde Fiziksel Ergenlik Değişimi
Ergenlik döneminde Pubertal atılım adı verilen boyca uzama, hacimce irileşme başlar. Erkek ergenler 7–20 kg kadar kilo alır. 10–30 cm arasında boy uzaması olur. Ses çatallaşmaya, kalınlaşmaya başlar. Gırtlak gelişir. Deri yağlanır ve sivilce çıkar. Kas dokusu artarak vücuda iri erkeksi görünüm verir. Genital alan, göğüs ve bacaklar erkeğe has biçimde tüylenip ve yüzde bıyık ve sakal çıkmaya başlar. Androjen (erkeklik hormonu) salgısının zirve yapması nedeniyle penis ve testisler olgunlaşmaya başlar, erektilite (ereksiyon) ve uyarılabilme (excitability) yeteneği artar. Testisler sperm üretmeye başlar. Cinsel olarak karşı cinse büyük ilgi duyar ve bu ilgisini onlara yansıtır.
Ergenlik Dönemindeki Psikolojik ve Zihinsel Değişiklikler
Ergenlik döneminde bazı bireyler çocukluk dönemindeki alışkanlıklarını bırakmada zorluk yaşarlar. Vücutta yaşanan hızlı değişimlere adapte olamazlar. Özellikle kızlarda, erkeklere oranla ergenliğe daha erken girmeleri, ergenlik dönemi olguları konusunda az bilgi sahibi olmaktan kaynaklanan zorluklar yaşanmaktadır. Ergenliğe girişle beraber kadın cinselliğinin öne çıkarılması ve cinsellikle bağdaştırılmasından dolayı ergenlik dönem, zor bir süreç olarak görülmektedir.
Ergenlik dönemiyle birlikte yaşama ve çevreye olan bakış açıları büyük değişimler gösterir. Ergenlikle beraber yaşanan olaylar, duygu ve düşünceler daha anlaşılır olacaktır. Bireylerde anlama, farkında olma ve ifade etme, iyiyi ve kötüyü sorgulama ve yorumlama yetenekleri artar. Bu süreçte yoğun olarak karmaşık duygular, anlık olarak bile değişebilen düşünceler barındırırlar.
Ergen bireylerin yaşamlarında rolü olan kişilerin, ergenin ebeveynlerinin ve akrabalarının; önemsemeyen, küçümseyen ve sorgulayıcı, baskılayıcı yaklaşımlardan uzak durması gereklidir. Anne baba ve yakınların ergenlik çağındaki kişiye saygı duyması, desteklemesi önemlidir. Karmaşık, anlaşılmaz ve anlık tepki ve davranışlarını anlamak, duyarlı, dikkatli ve hassas davranmak, ergenin ruh sağlığını olumlu yönde etkiler. İnsanın tüm hayatında olduğu gibi ergenlikte de arkadaş çok önemlidir. Arkadaş seçimi, ergenin dikkatli olması gereken bir konudur. Arkadaş seçimi konusunda ailenin takibi, desteği ve duyarlı davranışı gereklidir.
Ergenler zaman zaman yalnız kalmak ve odalarına kapanmak isterler. Zaman zaman da öfke parlayışları yaşarlar. Zihinsel olarak bitkin ve isteksiz olmaları, ergenlikte yaşadıkları değişimlerden veya başka nedenlerden dolayı her şey ve herkesten uzaklaşmak isteyebilirler. Öz güven sorunu yaşaması nedeniyle karşı cinsle, okul ve aile hayatıyla ilgili başka sorunlar oluşabilir. Bu olumsuz tabloda ergenin yaşadığı zihinsel çöküş, depresyona neden olabilir. Alkol, sigara ve uyuşturucu bağımlılığına, yemek bozukluklarına neden olabilir. Anksiyete (kaygı bozukluğu) gibi ciddi duygusal çöküşler ve depresyonun son raddesi olan intihar girişimi ortaya çıkabilir. Bu gibi durumlar söz konusu aile ve tanıdık insan kitlesi, ergene fazla baskı uygulamadan, doğru bir şekilde yardım etmelidir.