Erkeklerin Neden Meme Uçları Vardır?
Şimdi gelelim sorumuzun cevabını irdelemeye;
Konsepsiyondan sonraki ilk birkaç haftada, erkek ve dişi embriyo, aynı gelişme yolunu izler.
Üreme organlarının gelişmeye başladığı ve fetüsün cinsiyete göre farklılaşmaya başladığı gebeliğin altıncı ile yedinci haftasına kadar kadın ve erkekler olarak gelişmemiz, benzeri biçimde devam eder.
Özellikle, SRY isimli bir genin etkili olmaya başlamasıyla bu benzer gelişme sona erer.
SRY geni temel olarak cinsiyet belirleyici bölge Y proteininin üretimi için bir kullanım kılavuzudur.
X kromozomunda dişilik özellikleri baskınken Y kromozomu erkeklere özgüdür.
Testisler, erkek fetüslerde oluşmaya başladıktan sonra vücut, testosteron üretmeye başlar ve fetus daha fazla cinsiyete özgü biyolojik özellikler göstermeye başlar. Ancak bu aşamada artık erkeklerin memeleri oluşmuştur bile.
Şimdi kısa bir değerlendirme yapalım ve daha net bir şekilde anlaşılacağı gibi açıklamaya çalışalım;
Yalnızca kadınlarda süt keseleri bulunmasına karşın, embriyonun ilk oluşum aşamasında kadın ve erkekler olarak gelişmemiz benzeri biçimde başlar. 6 haftalık olana kadar, embriyo kadın şablonunu takip eder. Taki erkek cinsiyet kromozomu devreye girene kadar. Fakat bu aşamada artık erkeklerin memeleri oluşmuştur bile…
En azından meme başlarına gelinceye kadar, meme bezleri ilk birkaç haftada ve SRY geninin başlama şansı olmadan gelişmeye başladığı için bu durum ortaya çıkmış olur. Erkek meme uçlarının dişi meme uçlarından daha küçük de olsa oluştuğu anlamına gelir.
Ve her şey yolunda ve iyi olsa da sorun, erkeklerin neden bu kadar işe yaramaz bir organı korumuş olduğunun açıklanamamasıdır. Eğer biyolojik olarak işe yaramıyorsa neden vardır?
Cevap;
- Tam olarak anlamadığımız bir amaca hizmet ediyor olabilirler.
- Bu amaç cinsel (kadın gibi, pek çok erkek meme uyarılmasından etkilenebiliyor) veya sosyal olabilir.
- Bugün birçok toplumda son derece nadir olmakla birlikte, Orta Afrika’daki Aka Pygmy kabilesindeki erkeklerin bebeklerini emzirdiği bilinir. Bu durum belki bir biyolojik dengesizlikle açıklanabilir. Bu durum ayrıca aşırı açlık ya da hormon bozukluğunun ortaya çıkmasıyla oluşabilmektedir. Ne olursa olsun bu durum çok nadir bir şekilde görülmektedir.