Fedor Jeftichew Kimdir?

Fedor Jeftichew Kimdir? Fedor Adrianovich Jeftichew, 1968 yılında Rusya’da (Dönemin Soyvetler Birliği) St. Petersburg şehrinde dünyaya geldi. İsminin kendi dilinde yazılışı Фёдор Адрианович Евтищев (Fyodor Andrianovich Yevtishchev) şeklindedir. Genel olarak “Köpek Yüzlü Çocuk (Jo-Jo ‘The Dog-Faced Boy)” ismiyle tanınan bir gösteri sanatçısıdır.

Fedor, dünyaya geldiğinde babası Adrian Eutihiev gibi Hipertrikoz hastalığından muztaripti. Bu oldukça nadir görülen hastalığın etkisinden dolayı tüm vücudu olduğu gibi yüzü de tamamen tüylerle kaplıydı.

Fedor, doğduktan sonra babasının gösteri yaptığı Fransız sirklerinde, baba oğul gösteri yapmaya başladılar. Babası hayatını kaybedene kadar beraber turnelere devam ettiler.

1884 yılında 16 yaşına geldiğinde ise Amerikalı iş adamı ve “Ringling Bros. and Barnum & Bailey” sirkinin kurucularından birisi olan Phineas Taylor Barnum tarafından Amerika’ya getirildi.

Amerika’ya gelmesinin ardından uzun bir süre Amerikalı iş adamı F. T. Barnum’un sirkinde gösteriler yaptı. Ne yazık ki bu süre içerisinde adeta bir “Ucube” olarak tanıtıldı ve hayvanlara bile yapılamayacak hakaretlere maruz bırakıldı.

F. T. Barnum sirkini reklamını yaparken özellikle Fedor üzerinde duruyordu. Hatta bu durumun daha da etkileyici olabilmesi için bir  hikaye uydurdu. Bu hikaye şöyledir;

Fedor Jeftichew Hikayesi

Baba Adrian Eutihiev, vücudunun bulunduğu durumdan mı yoksa köylülerin ona olan Yaklaşımları ve bakış açılarından dolayı mı bilinmez ama köyünden kaçarak ormanda tek başına toplumdan uzak bir şekilde yaşamaya başlamıştır.

Daha sonra yakın şehirlerde ki sirklerde “ucube” olarak gösteriler yapmaya başlamış ve bu şekilde para kazanmaya başlamıştır.

Aynı zamanda kendisini alkole vermiş ve tam anlamıyla alkolik olmuştur. Gösterilerinin çoğuna sarhoş olarak çıkıyordu.

İzleyiciler hem bu durumdan hemde çok dağınık bir şekilde ki kıyafetinden dolayı onun görünümünden genellikle iğreniyordu.

Artık yürüme çağına gelen oğlu Fedor Jeftichew ise tam anlamıyla onun tersi bir hayata sahipti. Son derece bakımlı ve güzel giyimli bir yapıya sahipti. Gösterileri sırasında etkileyici tavrı ve meraklı doğasıyla seyirciyi büyülüyordu. Hatta zaman zaman kendi diliyle seyircilerle konuşmayı çok seviyordu.

Bir dönem bu ikili tamamen ortadan kayboldu. Kimileri öldüklerini düşünürken kimileri ise ormanda ki yaşantılarını geri döndüklerini söylüyordu

Kaybolmalarının ardından yaklaşık 10 yıl geçtikten sonra “Theodore Petroff” isminde genç bir adam Avrupa’da gösteri dünyasında boy göstermeye başlamıştı. Yüzü dahil her tarafı kıllarla kaplı olan bu genç, uzun bir kariyer yaşayacaktır. Bu gencin hikayesi ise şu şekilde anlatılıyordu;

Theodore Petroff Hikayesi ve Gerçek Kişiliği

Gerçekte ise bu genç Fedor Jefticheive‘den başkası değildi. 1873 yılına gelindiğinde ise henüz 5 yaşındaydı ve babası aşırı alkolden dolayı hayatını kaybetmişti.

Fedor Jefticheive AVRUPA’DA TANINMASI

Aynı yıl P.T. Barnum ile Amerika’ya gelerek gösterilere ve turnelere katılmaya başladı. Bu organizasyon sayesinde çok ciddi paralar kazanmaya başladı. Bu sırada kendisine orada “Köpek Yüzlü Çocuk (Jo-Jo ‘The Dog-Faced Boy)” ismi verildi ve gösterilerine artık bu isimle devam etti.

Gösterinin ilk gününde medya özellikle çok yoğun ilgi gösterdi ve onu “Nefes Kesici” olarak tanımladı.

Onun hayvansal görünüşü, giydiği kıyafetlerle düzgünce bastırılmış ve süslü Rus süvari üniformasıyla gerçekten enteresan bir görüntüyle medyanın karşısındaydı.

Barnum, Jo-Jo’nun gazetecileri ısırmaması için talimat verip onun gazetecilere saldırmayacağını söyledikten sonra gazeteciler birer birer oturmaya başladı. Herkesin gözü Fedor Jefticheive‘nin üzerindeydi. Barnum sorulan sorulara cevap verirken o bir taraftan yüzünde ki sakallarıyla oynuyordu. Zaman zaman hırıltılılar ve horultular çıkartıyordu.

New York Herald tarafından yapılan haberde “Sevimli bir köpek yavrusuna benzediği ve bu kıtada görülebilecek en enteresan şey” olduğu yazılıyordu.

Okumayı çok seviyordu ve en az 5 dil bildiği biliniyordu. Barnum’un imkanlarından da yararlanarak dünyayı dolaşmaya devam etti.

1904’te dönemin Osmanlı İmparatorluğuna bağlı Yunanistan’da bir turne sırasında sırasında zatürre oldu ve kısa bir süre sonra henüz 36 yaşındayken hayatını kaybetti.

Öldüğünde herhangi bir mirasçısı ya da vasiyet bırakmamıştı. Fakat ölüm haberi Amerika’da duyulduktan sonra haber, büyük bir üzüntüyle karşılandı.