Yediğimiz gıdalar midede karıştırılır ve asidik özellikteyse mide suyuyla sindirilir. Mide yapısının iç kısmı mukozalarla kaplı bir yüzeydir. Bu tabakanın iltihaplanması sonucunda oluşan rahatsızlık gastrit olarak adlandırılmaktadır. Tüm yaş gruplarında görülme olasılığı yüksek olan gastrit, genellikle kronik boyutta seyreder. Toplumun her kesiminde görülebilmektedir.
Mide rahatsızlıkları arasında yer alan ülser ile sıklıkla karıştırılan gastrit, ülserden daha az yıpratıcı özelliktedir. Ancak ileri boyutta olduğunda ülsere çevirebilme ihtimali yüksektir. Bakterilerin neden olduğu enfeksiyonlardan dolayı oluşan bu hastalık, düzenli antibiyotik kullanımı ile tedavisi mümkün olan bir hastalıktır. Bazı kişilerde hiçbir belirti göstermeksizin oluşması, gastrit görülme oranını bir hayli yükseltmektedir.
Skolyoz Hastalığı (Omurga Eğriliği) Nedir? Nedenleri, Belirtileri, Korunma Yolları ve Tedavisi
Mide tabakasını tahriş eden nedenlerden dolayı en önemli mide rahatsızlıkları arasındadır. Mide rahatsızlığı olmasından dolayı beslenme ile doğrudan bir bağlantı kurulsa da, en önemli faktör bakterilerden kaynaklanmaktadır. Bu bakteriler sadece yetişkinlerin vücudunda değil, çocukluk dönemindeki çocukların vücudunda da görülmekte ve ilerleyen yıllarda gastrit olarak ortaya çıkmaktadır.
Gastrit Nedir?
Mide sağlığını yakından ilgilendiren gastrit hastalığı; midenin mukozalarla kaplı alanının bazı bakteriler nedeniyle iltihaplanması sonucunda oluşmaktadır. Kötü beslenme başlıca nedenlerden biri sayılırken, sağlıksız ve aşırı sıcak yiyecekler de gastrit hastalığının tetiklenmesine neden olmaktadır.
Günümüzde gastrit tedavisi etkili ilaçlar sayesinde sorunsuz atlatılan bir rahatsızlık durumundadır. Ancak bir kez mide yapısının bozulması gastrit tedavisi sonrasında bile çok dikkatli davranılmasını gerektirmektedir. Aksi halde tekrarlayan gastritin tedavisi her seferinde giderek zorlaşmakta ve tedavi süreci de uzamaktadır.
Eğer ne yerseniz yiyin midenizde bir yanma ve hazımsızlık hissediyorsanız hemen doktora görünmenizi tavsiye ederiz. Hazımsızlık durumları genelde kısa ömürlü olduğundan hastalar bu konuda biraz yanılgıya düşebiliyor. Nasıl olsa yediğim gıdalardandır, hemen geçti diyerek durumu önemsizleştirebiliyor.
Ancak siz bu gibi durumları çok sık yaşıyorsanız, bunun yanında aşırı mide yanması, mideden kan gelmesi, dışkının siyah olması gibi durumlarda da gecikmeden bir doktora gitmenizde fayda bulunmaktadır.
Gastrit ciddiye alınmayıp tedavi edilmezse ilk etapta ülsere dönüşür. Ülser eğer ağır geçiyorsa mide kanaması gibi ciddi durumlar yaşanabilir. Mide zarının aşırı tahrip olup, inceldiği durumlarda ise ne yazık ki mide kanserine kadar yol açabilen önemli bir hastalıktır. Toplumda çok sık görülen ve her kesimden, her yaştan insanın başına gelebilen gastriti önlemek için; ellerin sık sık yıkanması, içilen suyun son derede temiz olması, gıdaların tamamen pişirilerek tüketilmesi gibi basit önlemler alınabilmektedir.
Uzmanların önerdiği bu tedbirler elbette ki hastalığın oluşma riskini tamamen ortadan kaldırmaz. Bağışıklık sisteminde bir sorun olduğunda, radyasyon tedavisi alındığında veya başka bir sebepten midede bakteri oluştuğunda da gastrit meydana gelebilir.
Gastritin Nedenleri Nelerdir?
Ağız yoluyla mideye ulaşan her şey mide için yararlı ya da zararlı olabilmektedir. Bu nedenle beslenme düzeninin kalitesi gastrit olasılığını düşürmek adına oldukça önemlidir. Yapılan araştırmalar alkol ve sigara alışkanlığı olan kişilerde gastrit görülme oranının daha yüksek olduğunu ortaya çıkarmıştır.
Ayrıca asitli içeceklerin fazla tüketilmesi ve kızartma türü yiyeceklere ağırlık verilmesi gibi nedenler, gastrite yakalanma ihtimalini yükseltmektedir. Asitli içeceklerin diğer zararlarını öğrenmek için tıklayın.
Mide rahatsızlıkları genelde beslenme düzenine bağlansa da, bütün hastalıkların baş unsuru olan stres de, gastrit nedenleri arasındadır. Aşırı stresin mideye yan etkisi olarak mide asidinin artması gastrite neden olmaktadır.
Gastrite yol açan etkenler genel olarak şunlardır;
- İleri yaşta olmak. Yaşlılık bu hastalık için bir risk faktörü olarak görülmektedir. Helicopter pylori bakterisinin yaşlılarda, gençlerden daha fazla olması bunun en belirgin açıklayıcısıdır.
- Zararlı gıdaların yoğun olduğu bir beslenme alışkanlığında sahip olmak.
- Besin zehirlenmesi.
- Bakteriyel enfeksiyonlar. Dünya genelinde en yaygın gastrit sebebi midede oluşan Helicobacter pylori bakterisidir. Eğer tedavi edilmezse mide kanserine dönüşebilir.
- Safra kanalında midene geri akış olması.
- Sigara ve alkol tüketimi. Alkol mide zarına zarar verdiğinden, bu organ kendi sıvısını üretemez hale gelir ve zamanla akut gastrit oluşur.
- HIV, AIDS ve crohn hastalıkları gibi sağlık sorunları.
- Gıda alerjileri.
- Kişinin herhangi bir sebeple stres altında olması.
- Aşırı sıkıntı ve üzüntü halleri.
- Bağışıklık sisteminin kendi vücuduna saldırması.
- Başka bir hastalığın tedavisi için radyasyon almış olmak.
- Midede herhangi bir sebeple oluşum gösteren bakteriler, virüsler veya enfeksiyonlar.
- Aşırı ağrı kesici kullanımı. Yapılan bilimsel çalışmalar çok fazla ağrı kesici kullanan insanlarda hem akut hem de kronik gastritin meydana geldiğini ortaya koymuştur.
Gastritin Belirtileri Nelerdir?
Sık tekrarlayan gastrit herhangi bir belirti vermeden ilerlediğinden, bu hastalığa sahip olan kişilerin kendilerindeki farklılıkları iyi gözlemlemeleri gerekiyor. Mide yüzeyindeki iltihaplanma bazı hastalarda yoğun kusma ve mide bulantısı ile kendini gösterir.
Kronik olmayan gastrit belirtisi ise aniden gelen bulantı hissidir. Bunlardan başka iştah kaybı, şişkinlik ve geğirti gibi durumlar da gastritin belirtileri arasındadır. Açlık durumunda bu belirtiler daha da çoğalıyorsa, geç kalmadan bir hastaneye gidilmesinde fayda vardır.
Gastrit Nasıl Teşhis Edilir?
Çağımızda tıp çok ilerledi ve neredeyse tüm hastalıklara çare bulunur oldu. Ancak eski zamanlarla kıyasladığımız halen bazı hastalıkların saptanamadığını ve yanlış tanı konulduğunu görmekteyiz. Yanlış teşhis konulan hastalıklar ise yanlış tedavi uygulandığından çok daha kötü sonuçların doğmasına sebep olabiliyor. Günümüzde bu duruma örnek olacak birçok vaka duymuşsunuzdur.
Peki gastritin tanısı nasıl konulur? Bunun için en yaygın olan yöntem endoskopidir. Doktor öncelikle sizin şikayetlerinizi dinler ve fiziksel muayene yapar. Daha sonra ise emin olmak için endoskopi yapılmasını ister. Endoskopide küçük bir kamera, ağız yolundan mideye indirilir. Mide duvarını görmek amacıyla yapılan bu uygulamada o bölgenin görüntüsü kaydedilir.
Eğer doktor gerekli görürse, mideden küçük bir doku örneği alarak laboratuvara gönderebilir. Bu işleme ise biyopsi adı verilmektedir. Bunun yanında kan tahlilleri ve dışkıda gizli kan testleri de tanı konulmasına yardımcı diğer yöntemlerdir.
Gastritten Korunma Yolları Nelerdir?
Uzun süre aç kalmak kişiyi halsiz bırakabileceği gibi, midede yoğun öz suyu salgılanmasına neden olacağı için mide yapısına zarar verir. Bu sebeple sağlıklı beslenme düzenine özen göstermeli ve mutlaka güne kahvaltı ile başlanmalıdır. Mideye ulaşan yiyeceklerin aşırı sıcak ya da soğuk olması da, mide yapısına zarar veren unsurlardan biridir.
Bu noktada korunma yolu olarak tercih edilebilecek en etkili yöntem sebze ve meyvelerden yana bir beslenme düzeni oluşturmaktır. Vitamin ve mineralleri yeteri miktarda almak ve bağışıklık sisteminin kuvvetlenmesine özen göstermek, gastrit ve daha birçok hastalıktan korunmanızı sağlayacaktır.
Gastritin Tedavisi Nedir?
Gastrit tedavisi hastanın bünyesine uygun beslenme düzeni eşliğinde uygulanan antibiyotik tedavisidir. Kesin tedavisi mümkün olmasına karşın uygulanan ilaç tedavisi gastritin tekrarlamasını önlemek için yeterli değildir. Bu sebeple gastrit tedavisi süren ya da biten kişilerin beslenme şekillerine fazlasıyla özen göstermeleri ve mide yapısına zarar veren, mideyi yoran gıdalardan uzak durması gerekmektedir.
Çok uzun süre aç kalmamak da gastritin tedavisi arasında sıralanıyor. Sık ve az yemek hem mide sağlığı için hem de kilo almamanız için edinmeniz gereken bir alışkanlık. Bunlardan başka; gece uyumadan hemen önce yemek yememeli, lokmalarınızı iyice çiğnemeli, çok fazla kafeinli içecek tüketmemeli, çok sıcak veya çok soğuk besinlerle beslenmemelisiniz.