Gördesli Makbule Hanım Kimdir? Hayatı ve Kahramanlıkları
Gördesli Makbule Hanım Kimdir? Milli Mücadele kahramanı ve şehidi Gördesli Makbule Hanım, 1902 yılında Manisa Gördes’de doğmuştur. Ailesi kalabalıktı ve sahip oldukları küçük bir çiftlik ve tarım arazileri ile geçiniyorlardı. O dönemde yaşayan Gördesli her kadın gibi Makbule Efe da ata binmesini ve silah kullanmasını daha küçük yaşlarda öğrenmişti. On iki yaşlarındayken babasını yitiren Makbule hanım, ağabeylerinin koruması altında büyüdü.
1920 yılının Eylül ayında Ustrumcalı Halil Efe ile evlendi. Evliliğinden iki ay sonra da kocasıyla birlikte akıncı olmuş ve dağlara çıkmıştır. Gördes, Simav, Demirci, Bigadiç ve Sındırgı dağlarında müfrezelerle birlikte sürekli dolaşan ve cesareti ile herkesin saygısını toplayan Makbule Efe, en umutsuz olduğu anlarda bile müfrezeleri cesaretlendirmiştir. Her yerde her çatışmada kahramanca savaşmıştır.
Kuvayı Milliye Kahramanı Makbule Hanım (Makbule Efe)
15 Mayıs 1919 tarihinde Yunan ordusu İzmir’i işgal ettikten sonra Batı Anadolu’daki illeri de işgal etmeye başlamıştı. Makbule Hanım, 7 Kasım 1921 tarihinde henüz on dokuz yaşında ve daha bir yıllık evliyken eşi Halil Efe ile birlikte Kuvayı Milliye emrinde çete savaşlarına katıldı.
Ordu, Demirci’ye çekilmek zorunda kalınca, Halil Efe’nin önerisini kabul eden birlik komutanı Ethem Bey’in onayıyla kocasının yönettiği gerilla grubuna katılarak düşmanla çatıştı. 1921 yılında kocası Usturumcalı Halil Efe ile iki kez birlikte pusuya düşürüldü. Ancak dayanma gücünü hiçbir zaman yitirmemiş, umudunu ve direncini hep korumuştur.
Kocası Halil Efe ile Türk çetelerine katılan Gördesli Makbule Hanım, o yörede Yunan kuvvetleriyle yapılan tüm çatışmalara katıldı. Yunanlılar Sakarya Savaşı’nda bozguna uğrayıp Afyonkarahisar mevzilerine çekildiğinde, bir taraftan da Halil Efe’nin Gördes-Sındırgı-Akhisar bölgesinde faaliyet gösteren çetesinin saldırıları ile karşılaşıyorlardı.
Makbule Efe, İbrahim Ethem Bey tarafından: “Kendisi siyah pantolon ve ceket ve uzun bir manto giyer, ayağında daima çizme ve başında da siyah başlık ve daima örtülü olup, yalnız gözleri meydanda bulunurdu. Kısa bir Japon filintası taşır ve düşmandan itinam olunmuş güzel bir doru ata biner ve daima müfrezenin dümdarı (artçısı) olarak kalırdı.” Şeklinde anlatılmaktadır.
Makbule Hanım, çetenin üyelerinin hemen hepsinden daha iyi ata biner, tehlike anında silahı en önce eline alan o olurdu. Dağ hayatının sıkıntı, zorluk ve tehlikelerine ve bütün ısrarlarına karşın asla kocasından ayrılmayan Makbule Hanım, bir baskınında geri çekilen silah arkadaşlarına cesaret vermek için 17 Mart 1922 tarihinde hızla öne atıldı. Akhisar-Sungurlu sınırı üzerinde bulunan Kocayayla’da elinde silah düşmanla en ön safta savaşırken başından vurularak şehit düştü. Henüz 21 yaşındaydı.