İstanbul’un İşgali Hakkında Kısa Bilgi – İstanbul’un İşgali, tarihimizdeki en önemli olaylardan biridir. Bir devletin başkentinin işgal edilmesinin onur kırıcılığı, ancak Kurtuluş savaşımızda, Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları önderliğinde vurulan tokatla giderilmiştir.
Osmanlı’nın İtilaf Devletleri ile imzaladığı Mondros Mütakeresi çok ağır şartları itibarıyla Osmanlı başkenti İstanbul’un işgaline kadar varan süreç için hukuki zemin olarak kullanıldı. İlk önce 13 Kasım 1918 tarihinde, daha sonra da 16 Mart 1920’de olmak üzere iki kez işgal edilen İstanbul’un ilk işgalinde önemli ve stratejik noktaları kontrolüne geçiren düşmanlar, idareye el koymamıştı. İkincisinde ise işgalle birlikte idareye el konuldu.
İstanbul’un İşgali
Kuvayı Milliye’nin gelişmesi ile endişeye kapılan İtilaf devletleri, 10 Mart 1920 tarihinde Londra’da “Türkiye’de azınlıklara kötü muamele yapılıyor” yalanıyla İstanbul’un İşgali için gerekçe oluşturdular. 16 Mart 1920 tarihinde başkent İstanbul resmen işgal edildi.
Bütün devlet dairelerine el konuldu. Aynı gün Meclis’i basan İngiliz askerleri Rauf Bey, Kara Vasıf, Numan Usta ve Şeref Bey’i tutukladılar. Basına sansür getirildi ve vatanseverler birbiri ardına tutuklanmaya devam etti. Bir kısım Kuvayı Milliye yanlısı milletvekili tutuklandı ve Malta Adasına sürüldü. Bu arada Şehzadebaşı karakolunda baskına karşı koyan Türk erleri şehit edilmişti.
İstanbul’un İşgali sonrası
İstanbul’un İşgali sonrasında Mustafa Kemal Paşa Ankara’da “İslam Âlemine Beyanname” başlıklı bir bildiri yayınlamıştır. Bildiride, işgalin sadece Osmanlı değil bütün Müslümanların istiklaline tehdit olduğunu belirtmiştir.
18 Mart 1920’de İngiliz işgalini protesto eden Mebusan Meclisi kendisini tatile sokunca, Osmanlı Meclisi fiilen kapandı. İstanbul’da milli iradeyi temsil edecek bir organ da böylece kalmadı. İngilizler Vahdettin’e 24 Mart’ta Damat Ferit’i tekrar sadrazam olarak tayin ettirdiler. 6 Ekim 1923’te İstanbul’un Kurtuluşu ile işgal sona erdi.