Oral Kontraseptif Nedir?

Oral Kontraseptifler yani ağız yoluyla alınan haplar, kadın cinsel horrnonlarının (östrojen, progesteron) belirli oranlarda ihtiva eden, ağız yoluyla alınan haplara verilen isimdir. Bu hapların kullanımında ki amaç ovaryumlarda (yumurtalıklarda) ovum (yumurta) yapımını engelleyerek hamile kalınma olayına mani olmaktır.

Oral Kontraseptifler Nasıl Kullanılıyor

21 günlük, 22 günlük ve 28 günlük kullanılan haplar bulunmaktadır. 21 ve 22 günlük alınan haplar adet kanamasının 5. gün akşamı ilk hapın alınmasıyla başlanır ve her akşam 1 adet hap içilir.

Alınan haplar her akşam aynı saatte içilmelidir. Hap içmenin unutulması durumunda ertesi gün öğlene kadar bu hap içilmelidir. Hapın kullanılması bir günden fazla unutulursa hapların alınmasına devam edilir ama o ay bitene kadar ek bir yöntem kullanılmalıdır.

  • 21 günlük hapların kullanımı tamamlanmasının ardından 7 gün ara verilir. 8. gün yeni bir pakete başlanır. 
  • 22 günlük hapların kullanımı tamamlanmasının ardından 6 gün ara verilir. 7. gün yeni bir pakete başlanır. 
  • 28 günlük haplara ise adet kanamasının 1. günü başlanır. Bu başlanan paketin arda kısmında haftanın günleri yer almaktadır. Ok yönünde, kırmızı kısımdan, kanamanın ilk gününe rastlayan haptan başlayarak her gün aynı saatte kullanılmaya başlanır. 1. paketin kullanımının tamamlanmasının ardından adet kanaması beklenmeden yeni pakete yine kırmızı bölümden başlanarak devam edilir. Bir hapın alınması unutulursa ertesi gün öğleye kadar bu hap alınmalıdır. Bir günden fazla unutmalarda hap almaya devam edilir ancak ek bir yöntem kullanılmalıdır. Bu kısımda hap kullanımı 3 veya daha fazla gün alınmamışsa o ay hap almaya devam edilmez.

Oral Kontraseptifler yani ağız yoluyla alınan hapların kullanılmasının ardından hamile kalma durumu 3/1000‘tür.

Tekrar Hamile Kalmak İsteniyorsa

Oral kontraseptif kullanan bir bayan daha sonra yeniden hamile kalmak istiyorsa yapması gereken şey, hapın kullanımının sona ermesinin ardından 2-3 kez spontan adet görmesini beklemelidir. 2-3 kez spontan adet dönemi beklenirken korunmak isteniyorsa farklı bir yöntem kullanılmalıdır.

Yan Etkileri

Oral kontraseptiflerin kullanımında özellikle ilk 3 ay içinde vücutta bazı yan etkiler görülebilir. Bu yan etkiler genellikle kısa bir süre sonra kendiliğinden geçecektir. Bu yan etkilerden bazıları şunlardır;

  1. Hafif Sabah Bulantısı: İlk günlerde ve ilk aylarda görülür.
  2. Ara Kanama: (Lekelenme şeklinde.) Kanama fazla miktarda olursa hasta bir hekim tarafından görülmelidir.
  3. Adet Miktarı: Adet miktarında azalma veya Siklus Amenore (Adetten Kesilme) görülebilir.
  4. Üriner Enfeksiyonda Artış: Bu artış % 20-50 arasında olup hapın direkt etkisinden çok cinsel aktivitenin artmasına bağlanmıştır. Üriner enfeksiyonun tedavisi ve hijyenik bilgi verme sorunu ortadan kaldırtr.
  5. Vaginal Aktntı ve İrritasyon: Bu yan etkininde artan cinsel aktivite nedeniyle oluştuğu sanılmaktadır. Uzun süren mantar enfeksiyonu söz konusu ise kişi bir hekime başvurmalıdır.
  6. Kloazma: Gebelik maskesi gibidir. Nadiren meydana gelir.
  7. Baş Ağrısı: Hafifse analjeziklerle giderilebilir. Şiddetli baş ağrısı veya migren düşündürüyorsa, hap bırakılmalt, hasta doktora gönderilmelidir.
  8. Depresyon: B6 vitamin (Pyridoxine) verilmelidir.
  9. Kilo Alma: Bu daha çok diet ve vücutta su tutulması ile ilgilidir. Uygun diet ve tuzun azaltılması yeterli olur.

Kontraseptif Nedir?

Kontraseptif, hamile kalmanın önüne geçmek maksadıyla kullanılan araçlar ve gerçekleştirilen cerrahi girişimlerin bütününe verilen isimdir. Kadınlar için oldukça büyük avantajdır. Doğum kontrolüyle birlikte aynı zamanda çok sayıda hastalığın tedavisi amacıyla kullanılmaktadır.

Yararları

  1. İstenmeyen hamilelikten korunmayı sağlar
  2. Antiandrojenik özellikleri vardır; yani kıllanmayı ve akneleri azaltır.
  3. Meme büyümelerine yardımcı olur; Hem östrojen hormonunun hem de progesteron hormonunun yükselmesini sağlar. Ayrıca az da olsa  memede volüm arttırma özelliği bulunmaktadır.
  4. Menstrüasyon ağrılarına son verir 


Göz Atın!

Behçet Hastalığı Nedir? Nedenleri, Belirtileri, Korunma Yolları ve Tedavisi

İlk olarak 1937 yılında tanımlanan Behçet hastalığı, ağız, göz, genital bölge başta olmak üzere, vücudun bazı yerlerinde oluşan iltihaplanmadır. Adını tanımlayıcısı Dr. Hulusi Behçet'ten alan hastalık toplumun büyük bölümünde görülmektedir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir