Kahve, bu gezegendeki en sağlıklı içeceklerden biridir. Bilimsel çalışmalar ortalama seviyede kahve içenlerin çalışırken ölme ihtimalinin daha düşük olduğunu göstermiştir. Kahve sevenler, bunun daha uzun yaşayabilecekleri anlamına gelip geldiğini merak edebilir.
Kahve, muhteşem bir antioksidan kaynağıdır. Demlenirken sıcak su kahve çekirdeklerinden geçer, çekirdeklerdeki doğal kimyasal bileşikler su ile karışır ve içeceğin bir parçası haline gelir. Bu bileşiklerin birçoğu vücuttaki serbest radikallere zarar veren, oksidatif strese karşı koruyan antioksidanlardır. Oksidasyonun yaşlanma, kanser ve kalp hastalığı gibi yaygın, ciddi durumların arkasındaki mekanizmalardan biri olduğuna inanılmaktadır. Kahve, Batı’nın diyetindeki en büyük antioksidan kaynağı olarak ortaya çıkmakta, bu özelliğiyle hem meyve hem de sebzeleri geride bırakmaktadır. Bu, kahvenin antioksidan bakımından tüm meyve ve sebzelerden daha zengin olduğu anlamına gelmez, bunun yerine kahve alımının o kadar yaygın olduğu anlamına gelir ki insanların ortalama olarak antioksidan alımına daha fazla katkıda bulunur. Bu demektir ki, kahve içmekten hoşlananlar kendini bir fincan kahveyle tedavi ederken sadece kafein almakla kalmaz, aynı zamanda güçlü antioksidanlar da dâhil olmak üzere birçok yararlı bileşik de alır. Fazla meyve ve sebze yemeyenler için kahve, diyetin en büyük antioksidan kaynaklarından biri olabilir.